Türkiye’de birinci koronavirüs olayının tespit edilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Bu yıl, 14 Mart Tıp Bayramı da pandeminin gölgesinde geçiyor.

Sıhhat çalışanları, pandemi nedeniyle yaşadıkları zahmetlerin arttığını söylüyor ve çalışma şartlarında iyileştirme daveti yapmayı sürdürüyor.

Fincancı, “Yönetilemeyen bir pandeminin gölgesinde, söylenmeyenlerin tartısı omuzlarımızda söylemediklerini söyleyip, göstermediklerini görünür kılmaya çalışarak çaba ettik bir yıl boyunca. Vefatları engelleyemeyenler istifaları yasak ettiler, soluksuz çalışmayı dayattılar her birimize. Bir yılda 16 milyarı kent hastanelerine akıtanlar birinci basamağı bodrumlara mecbur bırakıp, hastalıktan muhafazanın değil hasta sayısının peşine düştüler” dedi.

Meslek örgütlerinin talepleri

Sıhhat meslek örgütleri, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenliyor.

Cuma günü İstanbul ve Ankara’da düzenlenen aksiyonlarda, pandemi nedeniyle hayatını yitirenler anıldı ve ortak bir açıklama yapıldı.

“Tükendik ve öldük. Suçlusunuz” kelamlarıyla başlayan açıklamada, bugüne kadar Türkiye’de 385 sıhhat çalışanının koronavirüs nedeniyle ömrünü yitirdiği belirtildi ve bunun dünyadaki en yüksek kayıp sayısı olduğu öne sürüldü.

Açıklamada, “Ağır çalışma şartları doktor ve sıhhat çalışanlarında tükenmişlik yaratmıştır. İnsan hakları ve milletlerarası çalışma haklarına karşıt olarak emeklilik, müsaade ve istifa hakları ellerinden alınan sıhhat çalışanlarının özlük hakları ve çalışma şartları pandemi müddetince kötüleşmiştir” denildi.

Açıklamaya TTB, İstanbul Tabip Odası (İTO), İstanbul Dişhekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Doktorlar Odası, Sıhhat ve Toplumsal Hizmet İşçileri Sendikası İstanbul Şubeleri, Devrimci Sağlık-İş Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği’nin yöneticileri ve hak savunucuları katıldı.

Ayrıyeten birtakım insan hakları örgütleri, sendika ve siyasi parti temsilcileri de açıklamaya takviye verdi.

Açıklamada sıhhat çalışanlarının talepleri şöyle sıralandı:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan mektup ve kampanya

Farklı alanlarda toplumsal sorumluluk çalışmaları yapmak üzere bir ortaya gelen sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Lütfen Platformu, sıhhat çalışanları için “Destan Yazanlara Mektup Yazalım” sloganıyla bir kampanya başlattı.

Bu kampanya kapsamında birinci mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kaleme aldı.

Erdoğan, mektubunda 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladı.

Erdoğan, “Haftalarca meskenine gidemeyen, çocuklarına, sevdiklerine sarılamayan sıhhat çalışanlarımız, vatandaşlarımızı bir an evvel sıhhatine kavuşturmak için gecelerini gündüzlerine kattılar. Türkiye’nin tüm dünyada örnek gösterilen koronavirüs uğraşında sizin bu fedakarlığınızın ve çabanızın çok kıymetli hissesi bulunuyor. Bu süreçte sizlerin yükünü hafifletmek, çalışma kurallarınızı kolaylaştırmak, muhtaçlıklarını gidermek için tüm imkanları seferber ettik” dedi.

Salgın tehdidi büsbütün ortadan kalkana kadar elbirliği içinde çalışmanın sürdürülmesi gerektiğini belirten Erdoğan, pandemi devrinde hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi.

Erdoğan, “Bugüne kadar olduğu üzere inşallah bundan sonra da size takviye olmaya, maddi ve manevi olarak sizlerin yanında durmaya devam edeceğiz” diye yazdı.

Neden 14 Mart’ta kutlanıyor?

Türkiye’de 14 Mart günü tıp bayramı olarak kabul ediliyor. 1976 yılından bu yana ise 14 Mart’ı içine alan hafta boyunca etkinlikler düzenleniyor ve bu devir “Tıp Haftası” olarak kabul ediliyor.

14 Mart tarihinin kökenleri ise 19’uncu yüzyıl başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nda İkinci Mahmut periyoduna dayanıyor.

14 Mart 1827’de “Tıbhane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire” isimli tıp okulu açıldı. Bu nedenle de bugün Türkiye’de çağdaş tıp eğitiminin başlangıcı olarak kabul ediliyor.

Haberler.com