Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’na katılmak üzere gittiği New York’ta Türkevi’nde ABD idaresine yönelik tenkitlerini dün de İstanbul’da sürdürdü.

Cuma namazını Üsküdar’daki Hazreti Ali Camisi’nde kılan Erdoğan, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. ABD ziyaretine ait soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi: “Amerika ile ilgili münasebetler konusunda sorulan bir soru üzerine, şu ana kadar beklediğim Sayın Biden ile olan görüşmelerde o istenilen neticedeydi dedim. Şu anda da tıpkı şeyi düşünüyorum, tıpkı şeyi söylüyorum. Çünkü iki NATO ülkesi olarak bizim çok daha farklı bir pozisyonda olmamız gerekir. Şayet beklenen noktada değilsek, bunları da tabir etmek gerekir. Zira ben şu ana kadar Amerika’daki başkanların hiçbiri ile bu türlü bir pozisyon yaşamadım. Lakin şu anda maalesef bu türlü bir durumdayız ve Amerika’da bizim münasebetlerimiz iki NATO ülkesi olarak bu olmamalı. İki, terör örgütleriyle ilgili uğraşta maalesef Amerika şu anda terör örgütlerine beklenenin çok çok üzerinde takviye veriyor ve onlarla uğraş etmesi gerekirken çabayı bırakın tam bilakis onlara yüklü ölçüde silah, araç, gereç dayanakları veriyor. Alışılmış bir NATO ülkesi bu cins yaklaşımlar olduğu sürece, bizim de bunları tüm dünya kamuoyuyla paylaşmamız gereklidir.”

‘Suriye bize tehdit’

Bir gazetecinin “Çarşamba günü Sayın Putin ile yüz yüze bir görüşmeniz olacak. Türkiye’nin Suriye siyasetine ait ne çeşit iletiler vereceksiniz Rusya’da?” sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’den beklentilerinin çok farklı olduğunu lisana getirerek, şöyle devam etti: “Zira Suriye’de rejim maalesef, burada bizim için ülkemizin güneyinde adeta bir tehdit oluşturuyor. Burada bir dost ülke olarak da Sayın Putin’den daha doğrusu Rusya’dan bir dayanışmamızın gereği olarak, farklı yaklaşımlar bekliyorum. Bu çabayı de güneyde birlikte yürütmemiz lazım. Şu anda görüldüğü üzere Amerika Suriye ile de pek şu anda ilintili değil. Burada artık kim var? İran var, Rusya var, biz varız. Gerçekten orayı bir barış havzasına dönüştüreceksek, bunu nasıl yaparız, bunu ortamızda görüşmemiz, paylaşmamız kural ve bunları görüşeceğiz. Kaldı ki bir de Rusya ile ikili münasebetlerimizi çok daha ileri taşımanın uğraşı içindeyiz. Çünkü amacımız 100 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşmak.”

‘Maskeden taviz yok’

Kovid-19 hadise artışlarının hatırlatılarak, ek önlemlerin gündeme gelip gelmeyeceği sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: “Ben Bakanıma, Bilim Kurulu’nda mevzuyu çok farklı bir yere taşımanız lazım ve alınacak önlemlerin bilhassa gerek halkımızda gerekse ortaöğretim ve üniversite öğrencilerine yönelik çok daha farklı olmaması lazım. Dün Bakanımla da yaptığım görüşmede ‘Başta maske olmak üzere bunlardan da taviz veremeyiz’ diyor. Bundan taviz veremeyiz dediğine nazaran, demek ki Bilim Kurulu’nun maske konusunda bir hassasiyeti var. Bunun da çarşıda, pazarda, sokakta, kapalı yerlerde olduğu bir gerçek. Bundan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ben vefata çok değer veriyorum. Vefatla birlikte hadiselerin asgariye inmesi, inanıyorum ki bu uğraşta bizim başat önlemlerimiz olacak.”

‘Enerji dönüşümünde muvaffakiyet hikayesi’

Erdoğan, “Birleşmiş Milletler Yüksek Seviyeli Güç Diyaloğu Toplantısı”na bir görüntü ileti gönderdi. Dünyanın en ücra köşelerinin bile iklim krizinin tetiklediği doğal afetler, sıhhat problemleri ile ekonomik ve toplumsal ıstıraplarla karşı karşıya olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu kriz, fakat global iş birliği sayesinde yönetim edilebilir. Bunun için de adil külfet paylaşımını temin etmeliyiz. Bu doğrultuda en kıymetli katkıyı güç kesiminin sağlayacağı aşikardır. Buradaki formül de açıktır; klasik güç kaynaklarının kullanımı azaltılmalı, yenilenebilir ve pak güç kaynakları yaygınlaştırılmalı, güç verimliliği artırılmalıdır. Türkiye olarak, güç dönüşümünde, yenilenebilir güçte ve güç verimliliğinde büyük bir muvaffakiyet öyküsüne imza atıyoruz. Yenilenebilir güç kaynaklı şurası güçte Avrupa’da 5’inci, dünyada 12’nci sırada yer alıyoruz.”