AK Parti Genel Merkez Bayan Kolları Lideri Lütfiye Selva Çam, AK Partili bayanların hukukunu müdafaanın boyunlarının borcu olduğunu belirtirken, bayanlara dönük hakaretleri ile reaksiyon çeken köşe müellifi Abdurrahman Dilipak’ın sözlerini yargıya taşıyacaklarını söyledi. Çam, “AK Parti Bayan Kolları olarak, bu cins düzeysiz kelamlar, iftira ve hakaretlerin cezasız kalmaması için gerekli tüm türel teşebbüslerde bulunacağımızı ve yargısal süreçlerin takipçisi olacağımızı da herkesin bilmesini isterim. Başta genel merkez olmak üzere 81 vilayet bayan kolu liderimiz kabahat duyurusunda bulunacak” diye konuştu.

“AK PARTİLİ BAYANLAR, ERKEKLEŞEREK DEĞİL BAYAN KİMLİĞİYLE SİYASET YAPAR”

Çam, Türkiye’de 81 vilayette, 922 ilçede, 100 bini aşan mahallî yönetici ve 5 milyona ulaşan üyeyle AK Partili bayanların önderinin siyasetini örnek aldığını ve partinin kararlarını ülkenin dört bir köşesinde titizlikle uyguladığını lisana getirdi.

AK Partili bayanların ailesini her daim öncelediğini, ihmal etmediğini, eş, anne, evlat olma şuuru ve bedellerine sahip çıktığını vurgulayan Çam, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Erkekleşerek değil, bayan kimliğiyle, dik duruşuyla siyaset yapar. Samimiyeti, mütevazılığı ve çalışkanlığıyla itham ettiğiniz ‘papatya’ asla olamaz. AK Parti bayan hareketi bir feminist hareket değildir. Hak yolunda, mazlumun yanında, zalimin karşısında, sırf ahlakın ve adaletin savunucusudur. Kulluk ve insanlık şuuruyla vilayet il, ilçe ilçe, mahalle mahalle sokak sokak milletiyle, halkıyla hemhal olan bir harekettir.”

“ESAS OLAN İNSAN YETİŞTİRMENİN EHEMMIYETINI HATIRLAYALIM”

Çam, İstanbul Sözleşmesi’ne ait tartışmaların da bir an evvel bitirilmesi gerektiğini söyledi.

“Her türlü ahlaksızlığın, azgınlığın, sapkınlığın ve ailenin selametine ziyan verecek yanlışlığın karşısında herkes hemfikirken tüm bu aksiliklerden kurtulmanın yolu lakin bu kontrattan kurtulmaktan geçecekse, buna kim karşı çıkabilir ki?” sorusunu yönelten Çam, şu değerlendirmede bulundu:

“Mesele o değil. Şayet tüm kaygılar sona erecekse bence de kaldıralım. Kaldıralım ki değişen bir şeyin olmadığını herkes görsün. Bu işe önemli baş yoranlara saldırma, bunun üzerinden siyaset yapma, dikkatiçekme ve toplumsal medyadan takipçilerini artırma hevesinde olanların fırsatlarını da ellerinden alalım. Bu tartışma bitsin ki temel sorunumuzun çocuklarımızı her türlü berbatlıktan, berbatlıktan ve azgınlıktan korumak için uğraşla çalışanları rencide edici toplumsal medya paylaşımları ile bu problemlerin çözülmeyeceğini anlayalım. Temel olan insan yetiştirmenin kıymetini hatırlayalım. Sona erdirelim ki ahlaksızlığın ve rezilliklerin her yerde çoğalmasının temel nedeninin insanlığın rotasından çıkması olduğunu görmüş olalım. Yaş ve kuru ne varsa, bir çuvalın içine doldurarak gerçek sorumluluklardan kaçamayacağımızı görelim. İşin özüne odaklanalım.”

“KADINLARA YÖNELİK UĞRAŞLARIMIZDAN ASLA VAZGEÇMEYİZ”

Lütfiye Selva Çam, AK Parti’nin, aile birliğini her daim gözeterek bayanların haklarını korumak, ayrımcı uygulamaları ortadan kaldırmak ve bayana yönelik şiddetle uğraş etmek hedefiyle çok önemli düzenlemelere imza attığını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 yıldır bayanlara yönelik sağladığı imkanlarla dünyada bir model olduğuna dikkati çeken Çam, şunları söyledi:

“Bir taraftan cahiliye zamanına misal şiddet, katliam ve zulümle çaba etti. Öteki taraftan ise aileyi yıkan, kuşakları kirleten tüm sapkınlıklara, ahlaksızlıklara karşı duruş sergiledi. Partimizin 5 milyona varan bayan üyeye sahip olabilmesi, fakat bu türlü kararlı bir siyaset ve samimi uygulamalarla mümkündü. İstanbul Kontratı bizim için nas değildir. Eleştirilemez, dokunulamaz değildir. Cumhurbaşkanımızın AB üyeliği konusunda ‘Gerekirse Kopenhag Kriterleri yerine Ankara Kriterleri der yolumuza devam ederiz’ kelamı misali, gerekirse ‘Ankara Sözleşmesi’ ile yola devam ederiz. Lakin bayanlara yönelik her alandaki gayretlerimizden asla vazgeçmeyiz. Şiddetle gayretten asla vazgeçmeyiz.”

Çam, AK Parti olarak bugüne kadar dünyadaki en gelişmiş, en adil yaklaşımı bayanlar için hayata geçirmeye gayret sarfettiklerini, bundan bu türlü de bu eforları artırarak sürdüreceklerini lisana getirdi.

Bu mevzudaki kararlı ve odunsuz tavırlarından asla dönmeyeceklerini vurgulayan Çam, “Medeniyetimizin tüm miras ve bedellerini koruyarak 21. yüzyılın en ülkü duruş ve bakış açısını ortaya koyacağız.” dedi.

“Tartışmalar içerikten daha çok algıyı öne çıkarıyorsa, partimizin ve hükümetimizin değerlendirmeleriyle son kertede alınacak her kararın sonuna kadar gerisinde olacağız.” diyen Çam, şöyle konuştu:

“İktidarı iki ateş ortasında sıkıştırmaya çalışan, partimizin yara alması için köşesinde el ovuşturan eski ve yeni siyasi hareketlerin, STK’lerin, köşe muharrirlerinin, toplumsal medya fenomenlerinin ve kritik anlarda ortaya çıkan holdinglerin karşılıklı paslaşmasına şahit oluyoruz. Ne bayanlarımıza yıllarca kıyafeti nedeniyle ayrımcılık yapılmışken sesleri çıkmayan, çıkarlarına aksi düşen durumlarda da bayan mevzularında samimiyetten uzak davranan feminist hareketlerin ne de kelamda mukaveleye muhalefetiyle hükümetimizi sıkıştırma uğraşında olanların inandırıcılığı kalmamıştır. Karşılıklı birbirini besleyen bu kümeleri artık boşa düşürme vakti gelmiştir.”

“FETÖ’CÜ HAİNLERİN HASIMLIKLARINI PARTİMİZE YÖNELTTİKLERİNİN FARKINDAYIZ”

Çam, içtenlikle bir kısım insanımızın yaşanan bu tartışmaları anlayamamasına hiçbir itirazlarının olmayacağının altını çizerek şu tabirleri kullandı:

“Fitne üretip bilhassa de geçersiz hesaplar ve görünümler arkasında FETÖ’cü hainlerin kin ve hasımlıklarını de bu vesileler ile partimize yönelttiklerinin farkındayız. Pek çok kanun, mevzuat ve kontratta olduğu üzere, burada da gerekli düzeltmeleri yapmak mümkünken işin lehinde yahut aleyhinde, medyatik çıkışlarla kendi reklamını yapmak için, sağa sola salvolarla saldıranların, tartışmalar üzerinden prim elde etmeye çalışanların da farkındayız.”

DİLİPAK NE DEMİŞTİ?

Yeniakit gazetesi muharriri Abdurrahman Dilipak, geçtiğimiz haftalarda İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olarak yazdığı köşe yazısında “Bugünkü başımızın belası aile ve aileyi tehdit eden fahşa! (fahişe). Bu mukaveleler de bununla ilgili.” sözlerini kullanmıştı.

Kaynak: AA

Haberler.com