PARKINSON hastalarında beyin pili tedavisi tesirli usullerden biri olurken ameliyat sonrası hastalar sert olmayan ve baş travmasına neden olmayacak yüzme, bisiklete binme, tenis üzere sporları dahi yapabiliyor. Beyin pili tedavisinin Parkinson hastalarında en tesirli tedavi tekniklerinden biri olduğunu ve hastalığın saatini geri alarak Parkinson hastalarının yaşama yine merhaba demelerine imkan sağladığını belirten Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh, “Beyin pili takılan hastaların günlük yaşantılarında hiçbir kısıtlama olmuyor. Hastalar çok sert olmayan, baş travmasına neden olmayacak her türlü sportif faaliyeti sürdürebilir, tenis oynayabilir, bisiklete binebilir ve yüzebilir” dedi.

Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER), Beyin ve Hudut Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh, beyin piliyle hastaları tekrar hayata bağlayabildiklerini belirterek “İlaç tedavisine kâfi cevap vermeyen, şiddetli titreme nöbetleri geçiren yahut katılık ve tutukluk nedeni ile hareket edemeyen Parkinson hastalarında beyin pili başarılı sonuçlar veriyor” dedi.

“YENİDEN TOPLUMSAL HAYATA DÖNÜYORLAR”

Yardımsız yaşayamayan, toplumsal hayattan kopan bu hastalarda, beyin pili tedavisinin yine bağımsız yaşayabilmeyi, toplumsal hayatlarını yine kazanabilmeyi mümkün kıldığını belirten Dr. Zırh, kelamlarına şöyle devam etti: “Bu noktada ameliyata uygun ve operasyondan fayda görecek yanlışsız hasta seçimi ve ameliyat sırasında beyin pili elektrotlarının beyinde yanlışsız yere konulması büyük kıymet taşıyor. Ameliyat sonrasında gerekli pil ayarlamalarının yapılmasının akabinde hastalar eski sağlıklı günlerine yakın hallerine dönebiliyor.”

“İLAÇ TEDAVİSİ YETMEYEBİLİR”

Dr. Zırh, daha evvelce ilaç tedavisine iyi yanıt veren hastalarda artık kâfi yarar görülemediğinde ameliyat seçeneğinin gündeme geldiğine işaret ederek “Kabaca yüzde 10-15 hasta, uzun devirde cerrahiye aday hale geliyor. Bunlara ek olarak bilhassa titremenin ön planda olduğu hastaların bir kısmı daha baştan ilaç tedavisine kâfi karşılık veremiyorlar. Bu üzere başta ilaç tedavisinden fayda göremeyen hastalar da cerrahi tedaviye uygun aday iseler daha erken periyotta ameliyat edilebiliyor. Bir de erken yaşta hastalık bulguları başlamış ve yüksek doz ilaç tedavisi almak zorunda olan hastalar bu tedaviye aday hastalar olarak değerlendiriliyor” diye konuştu.

AMELİYAT HASTALARLA KONUŞARAK GERÇEKLEŞTİRİLİYOR

Hastalara takılan pil aygıtının tıpkı kalp pili üzere cilt altına yerleştirildiğini söz eden Dr. Zırh, kelamlarına şöyle devam etti: Beynin içinde tespit edilen sıkıntılı bölgelere iki adet elektrot yerleştiriyoruz. Göğüste cilt altına kalp pili üzere bir pil yerleştiriliyor ve cilt altından geçirilen uzatma kontaklarıyla elektrotlar pile bağlanıyor. Daha sonra bilgisayar aracılığıyla hastaya iyi gelecek frekansları ve ihtar parametrelerini ayarlıyoruz. Medikal tedaviye kâfi karşılık vermeyen, hareket bozukluğu olan bin 350’den fazla hastayı ameliyat ederek ömür kalitelerine kıymetli ölçüde katkı sağladık. Bu hastaların 850’den fazlasına da beyin pili taktık. Ameliyatın büyük bir kısmında hasta uyanık ve bizimle konuşuyor, sohbet ediyoruz. Kimi vakit torunlarından bahsediyor, kimi vakit maç sohbetleri yapıyorlar. Ameliyatta hastayı uyanık tutmamızın emeli hastalıktan sorumlu hücreleri ve etrafındaki anatomik oluşumların yerini bulmak. Bunun için de ameliyatı, hastayı uyanık tutarak, konuşa konuşa yapıyoruz. Bu sayede hastanın yansılarını ölçerek sıkıntılı bölgeye ulaşmamız daha kolay oluyor.”

ÇOK AZ BİR KUSUR HİSSESİ İLE ELEKTROT YERLEŞTİRİLEBİLİYOR

Dr. Zırh, beyin pili ameliyatında kullanılan teknik ile ilgili ise şu değerlendirmede bulundu: “Beynin içinde 2-3 milimetre çapındaki bir anatomik oluşumu bulup oraya müdahale ediyoruz. Sonuçların son derece yüz güldürücü ve risklerin bu kadar az olmasını sağlayan, yani hakikat yere hakikat müdahale edilmesini sağlayan en inançlı usullerden biri ise mikroelektrot kayıt ve stimülasyon tekniği. Bu teknik sayesinde beyindeki hastalıktan sorumlu hücreleri tek tek dinleyebiliyor ve gerçek yerlerini saptayabiliyoruz. Bu teknoloji bizi maksadımıza ulaştırıyor ve bu teknik sayesinde beynin fizyolojik haritasını çıkarıyoruz. 80 mikrondan daha az kusur hissesi ile tespit ettiğimiz hastalıklı bölgeye beyin pili elektrotlarını yerleştiriyoruz.”

YÜZMEK ÖZGÜR FAKAT OTOMOBİL KULLANMAK ÖNERİLMİYOR

Beyin pili ameliyatından sonra hastaların günlük hayatlarına da değinen Dr. Zırh, kelamlarını şöyle noktaladı: “Pil takılan hastaların günlük yaşantılarında hiçbir değişiklik olmuyor. Hastalar çok sert olmayan, baş travmasına neden olmayacak her türlü sportif faaliyeti sürdürebilir, tenis oynayabilir, bisiklete binebilir ve yüzebilir ama otomobil kullanmalarını önermiyoruz. Bunun dışında eski vakitlerde hastalara MR çekilmesini istemiyorduk lakin günümüz teknolojisi uygun ayarlarla, bilgi ve donanımı olan merkezlerde, bu hastalara her türlü MR görüntülemesinin yapılabilmesini sağlamaktadır.” 

– İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı

Haberler.com