BURUN ameliyatı denilince, akla birinci gelenin cerrahi sonrası kullanılan tamponlar olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Topaloğlu, “Oysa günümüzde gelinen noktada, hastalar bu ameliyatların akabinde tampona muhtaçlık duymadan, daha rahat ve süratli halde gündelik yaşama dönebiliyor” diye konuştu.

Yıllar içinde teknoloji ve tıbbi gereçlerdeki gelişmelerin yanı sıra kulak burun boğaz uzmanlarının kendilerini ve tekniklerini geliştirmesi sonrası burun ameliyatlarının hasta ve doktor dostu hale geldiğini anlatan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Topaloğlu, burun ameliyatları hakkında değerli bilgiler verdi. Burun ve sinüs ameliyatlarında her geçen gün yeni gelişmeler yaşandığını belirten Prof. Dr. İlhan Topaloğlu, “Burun sıhhati kelam konusu olduğunda, bilhassa son 10 yıl içinde yaygın olarak kullanılmaya başlanan kimi yenilikler öne çıkıyor” dedi.

TAMPONSUZ BURUN AMELIYATI

Çok yakın vakte kadar burun kemiği eğriliği (deviasyon) ameliyatı denilince, akla cerrahi sonrası kullanılan tamponların geldiğini anlatan Prof. Dr. Topaloğlu, günümüzde hala bu algı nedeniyle burun ameliyatı yaptırmayı erteleyenler olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

“Eskiden ameliyat sonrasında hasta bir-iki gün tampon kullanmak zorunda kalıyordu. Daha evvelki yıllarda bez tamponlar kullanılırken, sonrasında süngerimsi malzemeden ya da silikondan yapılmış olanlar devreye girdi. Bunlar; hastanın nefes almasını engelliyordu, yemek yemesini zorlaştırıyordu, kulaklarda basınç oluşmasına yol açıyordu. Günümüzde, tamponsuz burun ameliyatı yapan tabip sayısı giderek artıyor. Böylelikle çok daha fazla oranda hasta, tamponsuz burun ameliyatı olabiliyor. Tampon, ekseriyetle ameliyatta patolojik dokular düzeltildikten yahut alındıktan sonra iki mukozayı birbirine yapıştırmak emeliyle kullanılıyor. Günümüzde sıklıkla eriyen dikişlerle mukoza birbirine dikilebiliyor. Böylelikle hasta ameliyattan çıktığında hiç olmadığı kadar rahat nefes alıyor, burun içi daha kolay iyileşiyor, günlük yaşama daha süratli dönülebiliyor.”

“SİNÜZİT TEDAVİSİNDE BALON SİNOPLASTİ”

Sinüs ameliyatlarındaki yeniliklerin hem hasta hem tabip açısından birçok kolaylık getirdiğini açıklayan Prof. Dr. Topaloğlu, “Balon sinoplasti tekniği sayesinde dokuyu kırmak, kesmek, koparmak gerekmeden ameliyat yapılıyor. Bu metotta, tıpkı kardiyolojide tıkalı damarların açılması için kullanılan sisteme benzeyen bir balon sistemi kullanılıyor. Evvel, ince ışıklı fiber kılavuz tel yollanarak sinüsün içine giriliyor. Akabinde kılavuz tel üzerinden sönük halde gönderilen balon, sinüs girişinde şişirilerek, bölgedeki tıkanıklık açılıyor. Sinüs ilaçla yıkanarak, içi temizleniyor. Avrupa’da ve ABD’de sinüsler için tıpkı kardiyolojideki üzere ilaçlı sentler geliştirildi, yakın vakitte bu eserlerin ülkemizde de kullanılmaya başlanacak. Böylelikle açılan sinüsün mukoza, enfeksiyon ya da alerji üzere nedenlerle tekrar tıkanıp kronik hale gelmesi önlenebilecek. Bu tedavi usulünde elde edilen sonuçlar daha fizyolojik ve kalıcı olacak” diye konuştu. 

“NAVİGASYONLA İNANÇLI GÖRÜŞ SAĞLANIYOR”

Cerrahi navigasyon aygıtlarındaki gelişmeler, burun ameliyatlarında kolaylık sağlıyor. Prof. Dr. İlhan Topaloğlu, geçmiş yıllarda burun ameliyatlarında ulaşmakta zorluk çekilen bölgelere navigasyon altında daha aktif biçimde ulaşılabildiğini belirterek, “Bu teknolojiyle ameliyatlar daha emniyetli yapılıyor. Hudutların ve damarların ağır olduğu, göz ile beyne çok yakın bu bölgede ameliyat yaparken yüzün neresinde olduğumuzu ve nereye yaklaştığımızı denetim edebiliyoruz. İleri olaylarda, tümör cerrahisinde ve tekraren ameliyat olmuş hastalarda navigasyon usulünü kullanıyoruz” diye konuştu.

“BURUN ETLERİNİN KÜÇÜLTÜLMESİNDE LAZER KULLANIMI”

Burun etlerinin havayı nemlendirmek, ısıtmak ve filtrelemek üzere misyonları bulunduğunu anlatan Prof. Dr. İlhan Topaloğlu, “Geçmişte büyümüş burun etleri kısmen yahut büsbütün alınıyordu ya da küçültülmesi için elektriksel prosedürler kullanılıyordu. Lakin burun etinin alınmasının vazifelerini yapmasını engelledi. Elektriksel teknikler etleri küçültürken, burun mukozasına ziyan veriyor. Lazer uygulamasında ise lazer fiberiyle burun eti içine istenilen pek çok bölgeden girilerek, mukozaya ziyan vermeden etler küçültülüyor. Burun eti, düşük oranlarda da olsa tekrar büyüyebiliyor. Ancak lazer yolunda sonuçlar uzun vadede daha iyi oluyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Kaynak: Demirören Haber Ajansı

Haberler.com