ANKARA’da Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Şadıman Kıykaç Altınbaş, halk ortasında ‘çikolata kisti’ olarak bilinen endometriozisin tıbbi tedavinin ön planda tutularak, tekrarlanan cerrahi teşebbüslerden kaçınılması gereken kronik bir hastalık olduğunu söyledi.
İtimat Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Şadıman Kıykaç Altınbaş, halk ortasında ‘çikolata kisti’ olarak bilinen endometriozisin tıbbi tedavinin ön planda tutularak, tekrarlanan cerrahi teşebbüslerden kaçınılması gereken kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Endometriozisin tanı ve tedavi yolları hakkında bilgi veren Altınbaş, “Doğurgan yaştaki pek çok bayanı etkileyen endometriozis hastalığının şahsa özel belirlenecek tedavi planı ve sistemli denetimlerle ömür uzunluğu yakından takip edilmesi değer taşımaktadır. Endometriozis, her ay kalınlaşıp, şayet gebelik oluşmaz ise kanamayla atılan endometrium yani rahim içi duvar katmanının rahim dışı bölgelerde yerleşmesiyle oluşan bir hastalıktır. Hastalıktan, doğurgan yaştaki bayanların yüzde 10-17’si, kronik pelvik ağrısı olan bayanların da yüzde 35-60’ı etkilenmektedir. Hastalığın takibinde, tıbbi tedavi ön planda tutularak tekrarlanan cerrahi teşebbüslerden kaçınılması gerekmektedir” dedi.
RİSK KÜMELERİNİ SIRALADIAltınbaş, risk kümesinde olan şahıslar, hastalığın nedenleri ve belirtileriyle ilgili ise, “Birinci derece akrabasında endometriozisi olanlar, rahminde yapısal anormalliği olan bireyler, birinci doğumunu 30 yaşından sonra yapanlar ya da hiç doğum yapmayanlar hastalık açısından riskli kümede yer almaktadır. Ayrıyeten birinci adet kanaması erken yaşta olanlar ya da menopoza geç yaşta girenler, adet döngüsü 27 gün yahut daha kısa müddette olanlar ve ağır adet kanaması olan bireyler de hastalığa daha yatkın olabilirler. Ayrıyeten, çok zayıf olanlar, beyaz ırk ve Asya kökenli bayanlarda hastalığın görülme riski daha fazladır. Endometriozisin kesin nedeni bilinmemektedir. En yaygın kabul gören teori, her ay gerçekleşen tarafı dışarı olan kan akımının, geriye yanlışsız tüplerden karın içine akması, beden gözetici düzeneklerinin bu kanı temizleyememesi sonucunda dokularda iltihap gelişmesi ve süreç sonunda yapışıklıkların ve yangının oluşmasıdır. Endometriozis ağrı, gebe kalmada zorluk, yumurtalık kistleri ve karında şişlik üzere şikayetlerle ortaya çıkan bir hastalıktır” diye konuştu.’ENDOMETRİOZİS TEDAVİSİ, BİREYE ÖZEL BELİRLENMELİ’Altınbaş, endometriozis tedavisinde kullanılan metotlar ile ilgili de, “Endometriozis tedavisi hastalığın yaygınlığı, düzeyi, bulgular ve gebelik düşünülüp düşünülmemesine nazaran değişiklik gösterebilir. İlaç tedavisi, ameliyat ya da her iki metodun birlikte kullanımı kelam konusu olabilir. Gebelik istemi varsa, yaş ve yumurtalık kapasitesi kıymetlendirilerek tedavi planlanır. Hangi tedavinin, kime, ne kadar müddetle uygulanacağı soruları hasta ile tabibi ortasında, hastanın durumuna nazaran şekillendirilir. Süreklilik gösteren, işlevleri kısıtlayan ve ilaç tedavisine yanıt vermeyen ağrı yakınması olması durumunda, endometriozis doku teşhisinin gerekli görüldüğü, bağırsak ya da idrar yolları tıkanıklığının olduğu durumlarda cerrahi tedavi uygulanır” tabirlerini kullandı.Ayrıca endometriozis cerrahisinde birinci operasyonun çok değerli olduğunu belirten Altınbaş, “Çünkü endometriozis organlarda yapışıklıklar ile seyreden kronik bir hastalıktır. Yapılan her teşebbüs zordur ve bir evvelki cerrahi süreç de yapışıklık oluşturabilir. Endometriozis cerrahisi minimal invaziv cerrahi ve endometriozis cerrahisi konusunda tecrübeli bayan doğum uzmanları tarafından ilgili merkezlerde yapılmalıdır” dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Haberler.com
