Diyabette pankreas kanseri riskine dikkat çeken Genel cerrah Prof. Dr. Onur Yaprak “50 yaş üzerindeki her 100 bin kişinin 38’i pankreas kanserine yakalanmaktadır. Pankreas kanseri belirtileri mide şikayetleri ile karışabilir. Şişkinlik, sırta vuran ağrı, kilo kaybı, idrar renginin yoğunlaşması, yeni ortaya çıkmış bir diyabet bu hususta uyanık olmamızı gerektiren şikayetlerdir” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Kısmından Prof. Dr. Onur Yaprak, yeni saptanan diyabetin altından pankreas kanseri çıkabileceğine dikkati çekerek değerli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Yaprak, pankreasın karın üst boşluğunda mide ardında yer alan ortalama 15-20 cm uzunluğunda ve70 gram tartısında bir salgı organı olduğunu belirterek “Pankreasta gelişen kanserler tüm bedende gelişen kanserler içinde 10’uncu sırada olmasına karşın kanserden vefat nedenleri ortasında 4’üncü sırada yer alır. 50 yaş üzerindeki her 100 bin kişinin 38’i pankreas kanserine yakalanmaktadır. Pankreas kanseri belirtileri mide şikayetleri ile karışabilir. Şişkinlik, sırta vuran ağrı, kilo kaybı, idrar renginin yoğunlaşması, yeni ortaya çıkmış bir diyabet bu bahiste uyanık olmamızı gerektiren şikayetlerdir” diye konuştu.
ÇOK SİNSİ VE SÜRATLİ YAYILIYOR
Pankreas kanserinin çok sinsi seyrettiğine ve süratle yayıldığına işaret eden Prof. Dr. Yaprak, şöyle devam etti:
“Öyle ki kanser tanısal hale gelmeden 6 ay evvelki tomografi taramalarında bile imaj vermeyebiliyor. Teşhis konulduğunda maalesef hastaların lakin yüzde 20’sinde ameliyat olabilme talihi oluyor. Bu yüzden çok erken evrede kanserin teşhis edilmesi hayati ehemmiyete sahiptir. Erken teşhis için tüm topluma sık sık yapılabilecek bir tomografi yahut endoskopik ultrasonografi taraması mümkün değildir. Bunun yerine birtakım kanser ipuçları konusunda uyanık olunmalıdır. Bunlardan birisi de 50 yaşından sonra ailesel olmayan diyabet gelişimidir. Pankreas kanseri olan hastaların yaklaşık yarısında diyabet vardır. Diyabeti olan pankreas kanseri hastalarının yaklaşık yüzde 50’sinde, diyabet tanısı kanser teşhisi ile eşzamanlı olarak yahut kısa bir mühlet evvel konur. Bu da demek oluyor ki pankreas kanserlerinin 4’te biri diyabete sebep oluyor. Pankreas kanseri ile bağlantılı diyabet ile tip 2 diyabet ortasında büsbütün klinik bir ayrım yapılması epey zordur. Zayıf bir hastada yahut ailesinde diyabet hikayesi olmayan bir hastada yeni başlayan diyabet pankreas kanseri için kuşku uyandırmalıdır” tabirlerini kullandı.
ERKEN TEŞHİS İÇİN YENİ GELİŞEN DİYABETE DİKKAT
Prof. Dr. Yaprak, açıklamalarını şu formda sürdürdü:
“50 yaşından sonra yeni diyabet başlangıcı olanların, diyabet teşhisini takip eden bir ila üç yıl içinde pankreas kanseri teşhisi konma oranı yaklaşık yüzde 1’dir. ABD’de 30.3 milyon diyabet hastası vardır. Tekrar ABD’de 2019 yılında 56 bin 770 şahsa pankreas kanseri tanısı konulmuş olup bu hastaların 14 bininde diyabet saptanmıştır. Bu da gösteriyor ki pankreas kanseri ve diyabet birlikteliği oranı çok yüksektir. Özetle, yeni başlayan diyabet yalnızca pankreas kanseri için yüksek riskli bir kümesi tanımlamakla kalmaz, birebir vakitte erken teşhis içinde bir tarama uyarıcısıdır ve pankreas kanserinde erken teşhis hayat kurtarır.”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Haberler.com
