ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süheyla Kömür, okullarda eğitim olan çocuklar için sık temas edilen tahta kalem, öğretmen masası, sıralar ve kapı kollarının koronavirüs açısından riskli yüzeyler olduğunu belirterek, ellerin sıklıkla yıkanması ve kesinlikle kurulanması gerektiğini söyledi. Kömür, “Elleri yıkamak yetmiyor, ıslak kaldığında tekrar mikroorganizmaların yapışmasına, çoğalmasına neden olabilir” dedi.
Türkiye’de birinci olarak okul öncesi ve 1’inci sınıflar, sonrasında ise 2, 3, 4, 8 ve 12’nci sınıflar, akabinde ortaokul 5’inci ve lise 9’uncu sınıflar da yüz yüze eğitime başladı. Çocukların yüz yüze eğitime başladığı bu süreçte okul yönetimi ile velilere büyük misyonlar düştüğünü belirten ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süheyla Kömür, “Okullarımız kısmi olarak açıldı. Veliler çocuklarını takip edecek. Şayet bir hastalık belirtisi görüyorsa okula gönderilmeyecek. Çocuğumuzu konutta takip edeceğiz ve tabibe başvuracağız. Çocuğun ateşi, öksürüğü, ishali varsa kesinlikle bu durumda dikkatli olacağız. Zira başka çocuklara bulaştırabilir, onlar da konuttaki riskli bireylerine taşıyabilirler” diye konuştu.
SINIFTAKİ HASTA ÇOCUK YÜZLERCE ŞAHSA TAŞIYABİLİRSınıfta bir çocuğun hasta olmasının yüzlerce bireye bu enfeksiyonun taşıma riskini beraberinde getirdiğini kaydeden Doç. Dr. Süheyla Kömür, şöyle konuştu: “Hastalığı saklamadan, gizlemeden yerinde ve anında müdahalelerle denetim etmeye çalışmalıyız. Öğrencide bir durum fark eden öğretmen ise kesinlikle idareyi ve ailesini bilgilendirecek. Aileye düşen de çocuğu takip edip tekrar tabibe başvurmak olacak. Olay varsa toplu yerdeki bu çeşit salgınların denetimi için kesinlikle temaslılarının izlenmesi gerekiyor. Bu durumda hadise incelemesi Halk Sıhhati Müdürlüğü grupları tarafından yapılıyor. Okulların da aslında buna yönelik stratejileri var. Bizim öncelikle çocuklarımıza söyleyeceğimiz noktalar; ellerini bol bol yıkasınlar ve kurulasınlar. Yıkamak yetmiyor, ıslak kaldığında yeniden mikroorganizmaların yapışmasına, çoğalmasına neden olabilir. Tekrar maske kullanımı çok çok değerli. Sık temas edilen alanlar risktir. Örneğin tahta kalem, sıralar, kapı kolları, öğretmen masası olabilir. Bunların da çamaşır suyu ile silinerek, sık dezenfeksiyonu yapılmalıdır.” YAĞMURDA ISLANAN MASKELERİNİZİ DEĞİŞTİRİN
Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte yağmurların maske kullanmada birtakım zorluklar getirebileceğini lisana getiren Doç. Dr. Kömür, “Maske bir devir hayatımızın kesimi olacak. O nedenle herkes çantasında pak bir poşetin içinde yedek maskelerini bulunduracak. Islandığı vakit kesinlikle değiştirmemiz gerekiyor. Zira ıslak ve nemli bölgeler, mikropların çok sevdiği bölgeler. O noktada mikroplar üremeye devam eder, maskenin de bize faydası değil ziyanı olur. Maskenin koruyuculuğunu azaltır. Maske değiştirirken de elimizi dezenfekte ettikten sonra bu süreci yapmalıyız. Ayrıyeten maskelerin çevresel tehdit oluşturmaması açısından kesinlikle yanlışsız atılması gerekiyor. Gelişi hoş yerlere bırakılan maskeler hem etraf sıhhati hem de insan sıhhati açısından önemli tehditler oluşturabilmektedir” dedi.
FOTOGRAFLI
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Gülşah ÖZGEN
Haberler.com
