Bu yıl 17’nci defa verilen “Dost İslam‘a Hizmet Ödülleri” sahiplerini buldu.
Türk Bayanları Kültür Derneği (TÜRKKAD) ve Kerim Eğitim Kültür ve Sıhhat Vakfı tarafından düzenlenen aktiflik, YouTube üzerinden gerçekleştirildi.
Aktiflik kapsamında bu yıl, geçen sene geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Kültür ve Turizm eski Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun ve Dandara Eğitim Vakfı Kurucusu Suad el- Hakim mükafata layık görüldü.
Açılış konuşmalarını TÜRKKAD ve Kerim Vakfı ismine TÜRKKAD İstanbul Şubesi Lideri ve Kerim Eğitim Kültür ve Sıhhat Vakfı Kurucu Üyesi Cemalnur Sargut yaptı.
Sargut, bu mükafatların uzun yıllar verilmesini temenni ederek, “Bilen için Hz. Muhammed herkesten daha sevgilidir. Bunu anlayabilmek için gayb alemiyle bağlı olmak lazım. Husus beşerinin bunu anlayabilmesi çok sıkıntı. Peygamber bir beşerdir lakin ona vahdolunmuştur.” dedi.
Bu sene mükafatların iki bireye verildiğini aktaran Sargut, geceyi hazırlayan ve izleyen herkese teşekkür etti.
Ödül alanların hayatları hakkında hazırlanan sinemaların izlenmesinin akabinde Ahmet Haluk Dursun ismine kızı Nilay Dursun’a, Suad el- Yargıç’a mükafatlar takdim edildi.
“Babam her türlü yönlendirmesini yazılarında, görüntülerinde, kayıtlarında bırakmış”
Dursun, babası ismine bu mükafatı alıyor olmanın kendisi ismine çok kıymetli olduğunu belirterek, “Umarım, inşallah o da aldığı ödüllerden haberdardır. Farklı meziyetlerinin yanında en kıymetli olarak güzel sohbetiyle bilinirdi babam Haluk Dursun. Ben de onun ismine bir konuşma yaparken kendi kendime umarım az da olsa layık olmayı başarabilirim diye düşündüm.” tabirlerini kullandı.
Babasının birçok insanın hayatına katkıda bulunduğunu anlatan Dursun, şunları kaydetti:
“Babasının kızı olarak vefatından sonra en çok korktuğum şey sorularımı kime soracağım oldu. Ben babamla çok yakındım. Kendisi en başta bir hoca olduğu için, hepimizin hocasıydı, bu özelliği her vakit ön plandaydı. Ben de her şeyi babama soruyordum. Daha sonra babamın bana öğrettiği şeylerden en değerlisi kedere mahal vermemek, her vakit Allah için çalışmaya devam etmek. Ben de bir şeyler yapmam gerektiğini düşünerek babamla daha evvel konuştuğumuz kitap projelerine devam etmek istedim. Zati aşikardı nasıl ilerleyeceği. Vefatından sonra yeni bir kitap çıkardık. Babamın yazılarını derliyordum o kitabı hazırlarken. Birebir vakitte da aklımda bir sürü sorular vardı. Fark ettim ki yazıları okurken, babam yanıtlarımın hepsini yazılarda vermiş. O gün ne düşünüyorsam, neyle ilgili bir problemim varsa o gün okuduğum yazıda onun karşılığı çıkıyordu bir biçimde. Dedim ki aslında babam zati bize, öğrenmek ve görmek isteyene her türlü yönlendirmesini yazılarında, görüntülerinde, kayıtlarında bırakmış.”
Konferansa katıldığı için çok keyifli olduğunu lisana getiren el- Hakim, “Yeryüzü Dünyasının Açılışları ve Onun Hazları ve Bilgi ve İlahi Yükselişlerin Fetihleri” başlığıyla bir konuşma gerçekleştirerek, İbn-i Arabi’nin ilahi fetihler konusundaki görüşlerini inceledi.
El- Hakim, kazanılan zaferler hakkında “Ebeveynlerimiz günlük davranışları, öyküleri ve anektodları aracılığıyla dini inançlarını bize aktarmak için ellerinden geleni yaptılar. Bizler azami gayretlerimizi göstermemiz gerektiğine inanmak için yetiştirildik. Lakin uğraş gösterdikten sonra Allah’ın bize zafer ve fetih vermesi için dua edebiliriz. Hedeflediğimiz zafer Allah’tan geldiği için bu zafer bir lütuf ve nimettir. Öbürleri için ahlaki faziletler, merhamet ve sevgiyle temaslıdır. Diğerleriyle rekabet etmeye istekli olmamalıdır.” dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Saadet Firdevs Aparı
Haberler.com
