Güldürüden animasyona ve avangart sinemaya uzanan 6 sinemalık özel seçki; Ulrike Ottinger, Christian Petzold üzere ustaların son yapıtları ile genç direktörleri keşfe çağıran sinemaları bir ortaya getiriyor. 3-11 Eylül tarihlerinde Ankara‘da Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda gerçekleşecek şenliğin biletleri ise yarın biletinial.com’da satışa çıkıyor!
Dünya Kitle Irtibatı Araştırma Vakfı’nın T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın dayanağı ile düzenlediği 31. Ankara Milletlerarası Sinema Şenliği, 3-11 Eylül 2020 tarihleri ortasında Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda sinemaseverlerle buluşuyor. Şenliğin Berlin, San Sebastián, Stockholm üzere dünya şenliklerinden ödüllerle dönmüş sinemaları buluşturan “Festivallerden” seçkisinde, Almanya, Fransa, Hollanda, İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan toplam 6 sinema, Türkiye’de birinci defa Ankara’da seyirciyle buluşacak.
USTALARIN SON İŞLERİ ŞENLIKTE
“Madame X: An Absolute Ruler” (1978), Ticket of No Return” (1979), “Exil Shanghai” (1997) üzere sıradışı sinemalarıyla tanıdığımız Ulrike Ottinger’in dünya prömiyerini bu yıl Berlin Sinema Şenliği’nde yapan otobiyografik belgeseli “Paris Calligrammes”, feminist ve avangart sinemanın yaşayan efsanesinin titizlikle topladığı ferdî arşivini de birinci defa ortaya açıyor. 78 yaşındaki Ottinger’in, genç bir ressam olarak yaşadığı 60’lar Paris’ini ve bohem kültürünü eşsiz hayâl gücüyle canlandırdığı sineması, buluntu imajlar, gazete kupürleri, fotoğraflar üzere çok sayıdaki görsel gereci bir ortaya getiriyor ve kurgucusu Anette Fleming’in de takviyesiyle, çeşitli formatları gerçeküstücü tarzıyla kurguluyor.
Seçkinin bir öteki usta ismi, “Yella” (2007), “Barbara” (2012), “Phoenix” (2014) ve “Transit” (2018) sinemalarıyla tanıdığımız Almanyalı direktör Christian Petzold olacak. Petzold’un Berlin Sinema Şenliği’nde FIPRESCI Mükafatı ve En Uygun Bayan Oyuncu kolunda Gümüş Ayı Ödülü’nü kazanan son sineması “Undine”, romantik bir hayalet öyküsü anlatıyor. Ismini, Frederich de la Motte Fouqué, Ingeborg Bachmann üzere bir çok müellife ilhâm olmuş su perisi Undine mitinden alan sinema, “Transit”in unutulmaz oyuncuları Paula Beer ve Franz Rogowski’yi de tekrar bir ortaya getiriyor. Sevdiği adam tarafından terk edilen Undine isimli bayanın öç kıssasını Hitchcockvari bir yapıyla doldurarak anlatan “Undine”, Petzold’un birinci sinemasından itibaren birlikte çalıştığı Hans Fromm’un imgeleriyle de karanlık ve derin sulara çağırıyor.
İKİNCİ KEŞİFLER
“Festivallerden” seçkisi, yeni yetenekleri keşfe meraklı seyirciye de sesleniyor. Birinci sineması “Der Architekt” ile olumlu tenkitler alsa da mesleğini oyunculukta sürdüren Almanyalı aktris Ina Weisse’nin 12 yıl ortadan sonra tekrar kamera ardına geçtiği sineması “The Audition/ Seçmeler”, tansiyon dozu yüksek bir dram sunuyor. Michael Haneke’nin “La Pianiste”i (2007) ile karşılaştırılan ve usta oyuncu Nina Hoss’un San Sebastián ve Stockholm sinema şenliklerinden ödüllerle dönen performansıyla çıtasını yükselten sinema, favori öğrencisini imtihana hazırlayan keman öğretmeni Ana’nın hırsıyla ailesi ve mesleği ortasında kalışının tansiyonlu kıssasını anlatıyor.
2011’de çektiği birinci uzunu “La Mezza Stagione” ile dikkatleri çeken bağımsız İtalyan sinemacı Danilo Caputo’nun dünya prömiyerini Berlin Sinema Şenliği’nin Panorama kısmında yapan yeni sineması “Sow the Wind/ Rüzgârı Eken”, etkileyici bir isyan ve tekrar doğuş öyküsü anlatıyor. 21 yaşındaki ziraat mühendisi Nica’nın mezun olup döndüğü köyünde yok olmanın eşiğine gelmiş zeytin ağaçları için verdiği çabayı anlatan sinema, güçlü görselliği ve ses dizaynıyla doğayı da başrole taşımayı başarıyor.
2015’te birinci sineması “The Bicycle” ile takibe aldığımız Almanyalı direktör Arne Körner’in ikinci sineması “Gasmann” ise, yıllardır yan rollerde oynadığı tiyatro kümesinde birinci başrolünü alan ve oyunda SS subayını canlandıran aktör Bernd’ün rolü ile gerçeği ortasında kalışının trajikomik kıssasını işliyor. Başrolündeki Rafael Stachowiak’ın süper performansıyla büyüleyen temposu yüksek bu güldürü, hicivle harmanlanmış güçlü bir siyasi drama örneği olarak karşılandı.
BUÑUEL CANLANIYOR
Seçkinin animasyonu “Buñuel in the Labyrinth of the Turtles”, efsanevi İspanyol direktör Luis Buñuel’in mesleğindeki unutulmaz anlardan birini hayal gücüyle yine inşa ediyor. Salvador Simo’nun Fermín Solís’in birebir isimli çizgi romanından uyarladığı ve Avrupa Sinema Mükafatları ile Goya Ödülleri’nde En Yeterli Animasyon seçilen sinema; seyirciyi 1933 İtalya’sına götürüyor ve “Bir Endülüs Köpeği” ve “Altın Çağ” sinemalarıyla ağır tenkitler almış Luis Buñuel isimli genç direktörün, çatıları kaplumbağa kabuğuna benzeyen meskenlerin olduğu Las Hurdes köyünde yeni sinemasını çekebilmek için yaşadığı inanılmaz hadiseleri canlandırıyor.
%50 KAPASİTE GÖZETİLECEK
Haziran ayında düzenlenmesi planlanan ve global salgın nedeniyle ertelenen 31. Ankara Memleketler arası Sinema Şenliği, izleyicilerin kendilerini inançta hissedecekleri şartlarda ve Covid-19 önlemlerinin alınacağı salonlarda yapılacak. Seyircisine inançlı izleme alanları ve tecrübesi yaratabilmek için uzmanlar eşliğinde çalışan şenlik; Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol’un bilimsel danışmanlığında ve vakıf idare heyeti üyesi psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Selçuk Candansayar’ın eşliğinde T.C. Sıhhat Bakanlığı’nın tedbirlerini gözeten bir düzenleme de hazırladı.
Kaynak: Bültenler
Haberler.com
