Mehtap Gökdemir / ANKARA – CHP, TBMM Anayasa Komitesi’nde kabul edilen ve Seçim Maddesi’nde değişiklik öngören kanun teklifi için izlenecek yol haritasını belirledi. TBMM Anayasa Kurulu CHP Küme Sözcüsü İbrahim Özden Kaboğlu, “Teklif komiteden geçti lakin bu biçimde bu düzenleme adil bir seçim getirmez. Teklifin Genel Konsey basamağında da anlatacağız; önergeler vereceğiz ve adil bir seçim için gereken tüm çabayı göstereceğiz. Tekrar olmazsa, anayasal yargıda sonuç arayacağız” değerlendirmesini yaptı.

‘Anayasaya aykırı’

Kaboğlu, Milliyet’e Cumhur İttifakı’nın “yeni Seçim Yasası teklifi”nin akabinde CHP’nin izleyeceği yol haritasını anlattı. Teklifin yalnızca seçim barajıyla ilgili hususunda değil öbür düzenlemelerinde de birçok eşitsizliği beraberinde getirdiğini söyleyen Kaboğlu, “Teklif kuruldan geçti lakin bu halde bu düzenleme adil bir seçim getirmez. Bu teklif, kamu faydası yahut seçim güvenliğini sağlamak bir yana, seçim hukukunun genel unsurlarına, demokratik hukuk devletinin gereklerine, anayasanın amir kararlarına çok taraflı olarak karşıt. Biz bu nedenle bu teklifin tüm hususlarına komitede itiraz ettik. Teklifin Genel Heyet basamağında da anlatacağız; önergeler vereceğiz ve adil bir seçim için gereken tüm çabayı göstereceğiz. Tekrar olmazsa anayasal yargıda sonuç arayacağız. CHP olarak birinci seçimlerde, sandıkta iktidardan idaresi devralacağız, bundan eminiz” dedi.

Teklifte seçim şuralarının anayasaya muhalif formda oluşturulmak istendiğini savunan Kaboğlu, şunları söyledi: “Teklifin 5., 6. ve 13. unsurlarıyla; çok partili hayatımızın birinci yıllarından bugüne kadar uygulanmış olan vilayet ve ilçe seçim şuralarının liderlerinin kıdem temeline nazaran belirlenmesi kuralının yerine, şura liderlerinin birinci sınıfa ayrılmış yargıçlar ortasından kura ile belirlenmesi modeli getiriliyor. Böylelikle de halihazırda yaklaşık iki yıl vazife mühletleri bulunan kıdemli heyet liderlerinin yerine anayasaya karşıt halde kurayla belirlenecek yeni konsey liderlerinin yerleştirilmesi öngörülüyor. Ocak 2022’de yürürlükteki kanuna nazaran oluşmuş olan ve iki yıl vazife yapması gereken seçim konseylerinin lağvedilmesinin önerilmesi ise anayasanın amir kararlarını açıkça ihlâl etmek manasına geliyor. AKP-MHP kanadı; seçim hukukumuzun en yerleşik, objektif, problemsiz ve yararlı bu kadim kuralının hangi münasebetle tasfiye edilmek istendiğini ortaya koyamamıştır. Anlaşılmaktadır ki, Ekrem İmamoğlu’nun mazbata almasını engellemek için binbir dalavereye başvurmuş olan zihniyet, o devrede baskılara aldırış etmeden hukuk kurallarını uygulayan kıdemli heyet liderlerine karşı o kadar bilenmiştir ki son yıllarda AKP teşkilâtıyla organik ya da dolaylı bağı olduğu için yargıç yapılan şahısların birkaç ay içinde kurayla seçim konseyi lideri olmasını ve böylelikle önümüzdeki seçimlerin güdümlü olarak gerçekleştirilmesini tasarlamaktadır.”