Hem korona salgını hem de grip salgının birleşerek sıhhatimizi tehdit etmesinden telaş edilen bu günlerde beden direncimizi güçlendirmenin, iki virüsten de korunmada büyük rolünün olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Simay Duvan, güçlü bir bağışıklık sistemi için beslenme tekliflerinde bulundu.
Bağışıklık sistemimizin bedenimizi hastalıklara karşı koruyan, onlarla savaşmamızı sağlayan bir savunma sistemi olduğunu belirten Bahçeşehir Üniversite Hastanesi Medical Park Göztepe’den Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Simay Duvan, bilhassa mevsim geçişlerinde görülen grip, soğuk algınlığı, boğaz enfeksiyonu üzere birçok hastalıkla başa çıkmanın yolunun güçlü bir bağışıklık sisteminden geçtiğini söyledi.
HAFTADA 2-3 SEFER SOFRANIZDA BALIĞA YER VERİN
Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın beslenme ile yakından alakalı olduğunu tabir eden Diyetisyen Simay Duvan, balık tüketiminin bilhassa de bu periyotta ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Balık, Omega-3 yağ asitlerinden güçlü içeriğe sahiptir. Bilhassa soğuk deniz balıklarında yüksek ölçüde antioksidan tesir gösteren Omega 3 yağ asitlerine rastlayabiliriz. Araştırmalara nazaran, Omega-3 yağ asitlerinin bağışıklık üzerinde güçlendirici tesiri olduğu ve bilhassa kolon ve prostat kanserleri için kollayıcı tesire sahip olduğu ortaya konmuştur. Güçlü bir bağışıklık sistemi için haftada 2-3 kere balık tüketimi önerilmektedir” sözlerini kullandı.
ZERZEVAT VE MEYVELERİ ÖĞÜNLERİNİZDEN EKSİK ETMEYİN
Zerzevat ve meyvelerin epeyce güçlü antioksidan (A, C, E vitaminleri, folik asit üzere vitaminler, selenyum üzere mineraller, oligosakkaritler ve kimi fenolik bileşikler) içeriğine sahip olduğuna dikkat çeken Dyt. Simay Duvan, şöyle devam etti:
“Sebze ve meyveler, sahip oldukları antioksidan içeriği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı beden direncini artırmada değerli rol oynarlar. Bilhassa maydanoz, kuşburnu, yeşil biber, greyfurt, portakal, kivi, çilek, enginar içlerinde yüksek ölçüde C vitamini; zeytin yağı, ceviz, badem, fındık ve türevleri E vitamini ve havuç, ıspanak, domates, brokoli, pırasa, bal kabağı üzere sebzeler ise bir A vitamini türevi olan ‘beta karoten’ içerir. Beden direncinizi artırmak ve savunma sisteminizi güçlü tutmak için meyve ve zerzevatları sofralarınızdan eksik etmeyin.”
YULAFIN GÜÇLÜ İÇERİĞİNDEN FAYDALANIN
Besin bileşenleri açısından epey varlıklı içeriğe sahip olan yulafın da güçlü bir karbonhidrat ve lif kaynağı olduğuna dikkat çeken Dyt. Simay Duvan, “Yapılan çalışmalarda yulafın içerdiği beta-glukan sayesinde kanser, mikrobiyalenfeksiyonlar, diyabet ve yüksek kolesterol tedavisinde de tesirli olabileceği ortaya konmuştur. Bununla birlikte bağışıklık
sistemi üzerinde de uyarıcı tesire sahip olan yulaf; sık sık grip olan, soğuk algınlığına yakalanan ve gerilimli bir hayata sahip bireylerin beslenmelerinde kesinlikle yer almalıdır” dedi.
SARIMSAK DOĞAL ANTİBİYOTİK
Sarımsağın da sofralarımızın vazgeçilmezi olarak pek çok hastalığın tedavisinde doğal antibiyotik olarak kullanıldığını aktaran Dyt. Simay Duvan, yüzyıllardır değişmeyen şifa kaynağı olan sarımsağın içerdiği ‘allicin’ sayesinde güçlü bir antioksidan tesir yaratarak bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde ve beden direncimizi artırarak pek çok hastalığın önlenmesinde kıymetli rol oynadığını kaydetti.
HER GÜN YOĞURT VE KEFİR TÜKETİN
Bağırsak florasının düzenlenmesinde rol oynayan probiyotiklerin bağırsak florasını geliştirerek bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olduğunun altını çizen Dyt. Simay Duvan, “Aynı vakitte antioksidan tesir de gösteren probiyotikler, enflamatuar hastalıkların oluşumunda hami tesire sahiptir. Kefir ve yoğurt, probiyotik özellikleri sayesinde beden direncini artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklardan korunmamıza yardımcı olurlar. Bilhassa mevsim geçişlerinde beslenmemizde kesinlikle yer almalıdır” diye konuştu.
YEŞİLÇAY KALBİ GÜÇLENDİRİR
Yeşil çayın da içeriğinde bulunan “kateşin” hususu sayesinde antioksidan tesir göstererek bağışıklık sistemini güçlendirdiğini kelamlarına ekleyen Dyt. Simay Duvan, “Yeşil çay kalbin çalışmasını da düzenleyerek kalbi güçlendirir ve kan şekerinin dengelenmesini sağlar. Yeşil çayın diüretik (idrar söktürücü) tesiri olduğu için tansiyon ve böbrek hastaları tabip ve diyetisyene danışarak tüketmelidir” dedi.
ZENCEFİL YALNIZCA BİR BAHARAT DEĞİL
Taze zencefil içeriğiyle bir vitamin, mineral deposu olduğunun da altını çizen Dyt. Simay Duvan, şöyle devam etti: “B6 vitamini, C vitamini, kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum, manganez ve lif açısından güçlü olan zencefil, bilhassa soğuk algınlığı, grip, nezle üzere hastalıklara karşı esirgeyici tesire sahiptir. Zencefil yalnızca soğuk bir günde ısıtmakla kalmaz, baş dönmesi, mide bulantısı, kusma ve soğuk terleme üzere gribe bağlı tüm semptomları azaltmaya yardımcı olur. Bu yüzden esirgeyici olarak hastalık öncesi devirde ve iyileştirici tesiri ile de hastalık periyodunda tercih edilebilir.”
SU TÜKETİMİNİZİ ARTIRIN
Sıcaklığın azalmasıyla birlikte su tüketiminde de azalmalar gözlendiğini vurgulayan Dyt. Simay Duvan, lakin bedenimizin su gereksinimi her mevsimde devam ettiğini, bu nedenle bilhassa gripten korunmak için günde 2-2,5 litre su tüketilmesi gerektiğini belirtti. Diyetisyen Duvan, bağışıklık güçlendirici ve aroma artırıcı olarak birkaç dilim limon ekleyerek su içilmesinin yararlı olabileceğini kelamlarına ekledi.
ŞEKERDEN UZAK DURUN
Son yıllarda yapılan çalışmalar fazla şeker tüketiminin bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini baskıladığını gösterdiğine dikkat çeken Dyt. Simay Duvan, şu ihtarlarda bulundu:
“Şeker, bedenin karbonhidrat yükünü artırması ile bir arada teneffüs yolu hastalıklarının seyrini de ağırlaştırabilir. Bu nedenle beslenmenizde mümkün olduğu kadar şeker ve şekerli besinleri azaltarak paket besinlerden uzak durmamız gerekir.”
– İstanbul
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Haberler.com
