Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsünde karaciğer yetmezliği tedavisi gören Celal Sadık, üniversite öğrencisi kızının bağışladığı dokuyla sıhhatine kavuştu.

Kahramanmaraş’ta yaşayan 46 yaşındaki Celal Sadık, portör damarlarda tıkanıklıktan ötürü 5 yıl evvel karaciğer yetmezliği yaşamaya başladı. Evli ve 5 çocuk babası olan Sadık, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsünde tedavi görmeye başladı.

Karaciğer nakli için Ulusal Organ Nakli Bekleme Listesi’ne alınan Sadık’a donörlerden bağışlanan 3 karaciğer dokusu da ahenk sağlamadı.

Babasının sıhhat durumuna üzülen Beyzanur Sadık, bağışçı olmak istedi lakin 16 yaşında olduğu için yasal olarak bunu gerçekleştiremedi.

Celal Sadık’a uygun karaciğer dokusu bulunamaması üzerine 18 yaşına giren kızı Beyzanur, 2 yıl evvel gerçekleştirilemeyen doku nakli için bağışçı oldu.

Testlerde Beyzanur’un karaciğer dokusunun uygun bulunması üzerine gerçekleştirilen nakille Celal Sadık sıhhatine kavuştu.

“Kızımı her vakit iyi yetiştirdiğime inandım, o da iyi yetişti”

Celal Sadık, AA muhabirine, Kahramanmaraş’ta aşçılık yaptığını, 5 yıldan bu yana karaciğer yetmezliği nedeniyle tedavisinin Malatya’da sürdüğünü anlattı.

Hekimlerin bu müddet içerisinde kendisiyle çok ilgilendiğini lisana getiren Sadık, “Organ nakline karar verdiler. Nakil sürecinde 3 donörden ahenk sağlanamadı. Sonra da kızımdan uygun görüldü. Bugün de pek iyiyiz mutluyuz. Allah razı olsun hocalarımızdan.” dedi.

Nakilden evvel ensesinde, kulağının gerisinde kızarıklıkların olduğunu, operasyon sonrasında bunların kalmadığını, renginde, gözeneklerinde, tırnak derisinde bariz iyileşmeler yaşandığını söz eden Sadık, “Kızımı her vakit iyi yetiştirdiğime inandım o da iyi yetişti. İnşallah bundan sonra da daha da iyi olur. Kendine her vakit hayatında muvaffakiyetler diliyorum.” sözünü kullandı.

“Nakil benden olsun diye herkesten evvel ben atılıyordum”

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Kısmı 2. sınıf öğrencisi Beyzanur Sadık da babasının karaciğer nakli olması gerektiğini öğrendiğinde 16 yaşında olduğunu, ona karaciğerini kendisinin vereceğini daima hissettiğini söyledi.

Beyzanur Sadık şöyle konuştu:

“Gideyim test yaptırayım diyordum. Nakil benden olsun diye herkesten evvel ben atılıyordum. Yasal yaşımın gelmesini bekliyordum. Çok şükür yaşıma geldim. Test yaptırdık, yağlanma olduğunu söylediler. Birkaç ay sonra kan analizi verdiğimde çok şükür uyduğunu, rastgele bir sorun olmadığını söylediler. Ameliyatımızı yaptılar çok şükür. Başarılı bir ameliyat sonucunda ikimiz de ayağa kalktık. Babama karaciğerimin nakledilmesi hasebiyle kendimle gurur duyuyorum, kendimi güzel bir evlat hissediyorum. Evvel Allah’ın, sonra hekimlerimizin sayesinde babam hastalıktan kurtuldu. Bu çok hoş bir his, çok keyifli oluyorsun. Aslında ben büyük bir şey de yaptığımı zannetmiyorum. Sıhhat durumum ise çok iyi, kendimi iyi hissediyorum.”

Baba ile kızının sıhhat durumları çok iyi

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Adil Başkıran da Celal Sadık üzere günde yaklaşık 15-20 hastanın karaciğer yetmezliği nedeniyle kendilerine başvurduğunu söyledi.

Siroz olan Sadık’a karaciğer naklinin kaide olduğunu tabir eden Başkıran, “Karaciğer nakli vericisi olmak için birtakım kriterler gerekiyor. 18 yaşından büyük, 55 yaşından küçük olacak vesaire… Bu parametreler içinde kızı Beyzanur uygun oldu ve nakli gerçekleştirdik. Şu anda vericimiz taburcu, pek sağlıklı, hiçbir ıstırabımız yok. Alıcıda da hiçbir sorunumuz yok, pek sağlıklı. Beyzanur büyük bir şey yaptı aslında, ben kendisine teşekkür ediyorum.” formunda konuştu.

Kaynak: Anadolu Ajansı / Kâfi Erdine

Haberler.com