Grip, nezle ve soğuk algınlığı ile Covid-19 belirtilerinin birbirine çok benzediğine dikkat çeken uzmanlar, koronavirüs enfeksiyonunu başkalarından ayıran bariz özelliğin alt teneffüs yollarından akciğerlere çok daha süratli inip yayılması olduğuna dikkat çekiyor. Zatürre ve grip aşısının Covid-19’dan koruduğu algısının büsbütün yanlış olduğunu tabir eden uzmanlar, önlemlere kesinlikle uyulması gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, anksiyetedeki nefes darlığı ile Covid-19’daki nefes darlığı ortasındaki farka da dikkat çekiyor.
BELİRTİLER İKİ GÜNDEN FAZLA SÜRÜYORSA DOKTORA BAŞVURULMALI!
Doktorlar olarak insanların ayırt etmeye çalışmaları yerine belirtiler başladığı vakit şayet iki günden uzun sürüyorsa en yakınlarındaki aile tabiplerine, sıhhat ocağına, devlet hastanesine yahut özel hastaneye ulaşmalarını tavsiye ettiklerini belirten Dr. Songül Özer, şunları söyledi:
“Soğuk algınlığı, nezle, grip, koronavirüs üzere bir çok enfeksiyon var. Bunların içinde yalnızca hemofilus ınfluenza bir bakteridir. Grip, nezle, soğuk algınlığı ve Covid-19 virüs hastalıklarıdır. O nedenle belirtileri aslında birbirine çok benziyor. Örneğin gripte ateş, kas ağrısı, halsizlik ve iştahsızlık çok ön plandadır. İşe gitmek, meskende ayakta durmak bile güçleşir.
KORONAVİRÜS AKCİĞERLERE İNİYOR
Bunun dışında nezle diye bilinen hastalık da burun akıntısıyla, gözlerde yanma ve kızarıklıkla, boğazda bir kaşınma hissiyle başlar. Öksürük genelde nezlede görülmez. Daha çok üst teneffüs yollarını etkileyen bir virüs enfeksiyonudur. Koronavirüsün belirtileri ile bunlar aslında çok misal. Koronavirüs enfeksiyonunu başkalarından ayıran, daha kıymetli olmasını sağlayan özelliği alt teneffüs yollarından akciğerlere çok daha süratli inip yayılabiliyor olmasıdır. Maalesef ağır tabloyu da zati akciğer enfeksiyonu ve pnömoni yani zatürre yaparak oluşturuyor. Nezle üzere üst teneffüs yollarında hudutlu kalmıyor, alt teneffüs yoluna iniyor ve yüksek ateş doğal ki bunda da bariz faktör. Başkaları iştahsızlık, kilo kaybı üzere meselelere yol açıyor. Bunlar çabucak hemen hepsinde tıpkı.”
ZATÜRRE AŞISI COVİD-19’DAN KORUMAZ!
Koronavirüsün zatürreye yol açtığının bilindiğini belirten Özer, “Bir de piyasada uzun müddettir uygulanmakta olan zatürre aşısı var. Lakin halk ortasında ‘Ben zatürre aşısı olursam koronavirüsün neden olduğu zatürreden ve o ağır tablodan da korunurum’ üzere bir yanlış algı var. Bu hususta çok fazla soru alıyoruz. Piyasada var olan ve bizim belirli durumlarda zatürre aşısı uygulanmasını istediğimiz yanlışsız. Bu bir pnömokok aşısı yani bakteri aşısıdır. Koronavirüs dediğimiz enfeksiyon bir virüstür yani burada birbirinden büsbütün farklı bir virüsten ve bakteriden bahsediyoruz. Zatürre aşısı asla Covid-19’un meydana getirdiği zatürreden korumayacaktır. Bu aşı koronavirüsün zatürresinden korunmak maksatlı yaptırılacaksa yaptırılmasın zira o denli bir tesiri bulunmuyor” dedi.
ZATÜRRE AŞISINI KİMLER YAPTIRMALI?
Zatürre aşısının risk kümesindeki bireylere yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Songül Özer, “Bağışıklığı düşük olan insanlara, özel bir nedenle dalağı alınmış, diyabet ve tüberküloz üzere rahatsızlıklar geçirmiş, böbrek hastalığı olan ve bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanmak zorunda olanlara kesinlikle zatürre aşısı yapılmasını öneriyoruz. Pnömokok dediğimiz bakteri enfeksiyonu zati bedenin zayıf anını gözetir. Şayet kişi koronavirüsle enfekte olursa bir de üzerine bu bakteri enfeksiyonunu geçirirse ağır tablonun görülme ihtimali artar. Bu aşı üstün enfeksiyon dediğimiz varolan tablonun ağırlaşmasını maniler. Kişinin hiçbir rahatsızlığı yoksa, hiçbir ilaç kullanmıyorsa, 65-70 yaşın üzerinde de olsa hiçbir hazırlayıcı faktörü yoksa koronavirüsün oluşturacağı akciğer enfeksiyonundan korunmak için bu aşıyı yaptırmamalı” diye konuştu.
GRİP AŞISININ DA COVİD-19’U ÖNLEYİCİ TESIRI BULUNMUYOR
Grip hastalığının da Covid-19 üzere bir virüs enfeksiyonu olduğunu söyleyen Özer, “Gribi oluşturan mikroorganizma da influenza ve korona üzere antijenikyapısını çok sık değiştiren bir mikroorganizma. Halkımız yılda bir kez grip aşısının değiştiğini biliyor. Yani virüs antijenik yapısını değiştirdiği için geçtiğimiz yıl yaptırılan aşı kişiyi bu sene korumaz, o yüzden bu sene yeni grip aşısıyla aşı olmak gerekir. Zatürrede belirtilen birebir risk kümesi grip için de geçerli. Tıpkı biçimde grip aşısı da kişiyi koronavirüsten korumaz. Koronavirüs enfeksiyonuyla enfekte olan kişi bir de üzerine grip alırsa tablo ağırlaşır. Yalnızca bu tablonun ağırlaşmasını engellemeye yönelik belirttiğimiz üzere risk kümesindeki şahıslar için aşıyı öneririz” dedi.
ANKSİYETEDEKİ NEFES DARLIĞI FARKLI
Anksiyetedeki nefes darlığı ile Covid-19’daki nefes darlığı ortasındaki farka da açıklık getiren Özer, “Anksiyetede daima bir nefes darlığı oluşmaz. Anksiyetede bir durum, his yahut hadise kişiyi tetikler. O hisle birlikte çarpıntı ve nefes darlığı oluşur. Ama koronavirüsde daima devam eden bir nefes darlığı yaşanır. Yani Covid-19’da kişiyi rastgele bir durumun tetiklemesine gerek yoktur ve anksiyetede olduğu üzere süreksiz değildir. Koronavirüsün yol açtığı nefes darlığı birinci belirti de değildir. Ayrıyeten Koronavirüs’te anksiyetedeki ‘birazdan öleceğim’ paniği de yaşanmaz. Uzun müddet, günlerce ve öksürüğün eşlik ettiği bir nefes darlığı vardır. Zati öksürükle ve balgamla ilerleyen bir nefes darlığı anksiyetede pek görülmez. Şayet bu belirtiler varsa anksiyetenin haricinde kişi bir enfeksiyon geçiriyordur” halinde konuştu.
Kaynak: Bültenler
Haberler.com
