Koronavirüs, bütün dünyayı saran global bir salgın hastalıktır. Birinci olarak Çin’in Wuhan kentinde görülmüştür. 13 Ocak 2020 yılında Wuhan’da görülen bu hastalık insanların birbirine teması ve damlacık yolu ile geçmektedir. Ülkemizde resmi olarak açıklanan birinci hadise 11 Mart 2020 tarihinde görülmüştür. Koronavirüs salgını ile birlikte beşerler ne yapacağını şaşırmış bir halde telaşa kapılmıştır. Daha evvel ülkemizde ve dünyada görülmemiş bu hastalığın belirtileri her gün araştırılmaktadır. Hadiseler incelenerek hastalıkların belirtileri anlaşılmaya başlanmıştır. Belirtiler hadiseden olaya değişiklik gösterse dahi kendine öz bariz belirtileri de mevcuttur. Pekala nitekim koronavirüs hastalığının belirtileri nelerdir? Grip ve soğuk algınlığından ayrılan yanları nelerdir?Mutasyonlu ve olağan koronovirüs ortasındaki fark nedir? Bütün bunları ve daha fazlasını öğrenmek için haberimizin devamına göz atın.
KORONAVİRÜS BELİRTİLERİ NELERDİR?
Koronvirüs enfeksiyonunun belirtileri, hepimizin bildiği grip, soğuk algınlığı, nezle üzere hastalıkların belirtileriyle örtüşmektedir. Bu nedenle halkın başında daima bir soru işareti dolaşmaktadır. “Acaba ben korona mı oldum.” Halkın başındaki bu soru işaretini gidermek için öncelikle hadise incelemeleri sonucunda ortaya çıkan “koronavirüs belirtileri” diyebileceğimiz belirtililere bir bakalım.
Olay incelemeleri sonucu en sık görülen belirtiler; kuru öksürük, nefes darlığı, günlerce devam eden yüksek ateştir. Tat ve koku alamama da çoğunlukta görülmektedir. Bu belirtilerle birlikte olaydan hadiseye farklılık gösteren daha farklı belirtiler de vardır. Bunlar;
– Kas ve eklem ağrıları
– İştahsızlık
– Balgamlı öksürük
– İştahsızlık
– Şiddetli baş ağrısı
– Kusma
– Mide bulantısı
– Teneffüs zahmeti
– Boğaz ağrısı üzere belirtilerdir.
Her geçen gün artan hadiselerle birlikte, belirtilere de bir yenisinin eklendiğini görüyoruz. Koronavirüse yakalanan hastalar, hastalığı; hafif, orta ve ağır olarak atlattığı görülmektedir. Bununla birlikte hiç belirti göstermeyen taşıyıcı hastalar da mevcut. Münasebetiyle belirtilere bakarak kimin korona olduğunu anlamak güçleşti. Kesin teşhisin koyulması için en garanti tahlil PCR testi oldu. Salgının başında kısıtlı olarak yapılan PCR testi şimdiki günlerde daha sık yapılmaktadır. Hasebiyle bahsettiğimiz belirtilerden rastgele birini hisseden vatandaş testi yaptırabilmektedir. Testi yapılan hastaların ekseriyetle birkaç gündür belirti gösteren hastalar olduğu görülmektedir.
Salgının başında teşhisin konulması için belirtiler ön plana çıkmaktaydı. Teşhis için belirtiler gün ve gün izleniyordu. Birinci üç gün hafif ateş ve boğaz ağrısı gözlenmekteydi. Birtakım olaylar da ek olarak mide bulantısı da görülmekteydi. Dördüncü günde, boğaz ağrısı şiddetlenir, baş ağrısı devam eder ve ardından ishal başlar. Beşinci günde yemek içme bozuklukları olur ve şiddetlenir. Bedenimiz ve eklem yerlerimizde ağrılar görülmeye başlar. Altıncı günde yutkunmada zahmet ve ağrı yaşanır. Kuru öksürük başlar. Yedinci günde ateş iyice yükselir. Ve derecesi 38’i bulur. Bununla birlikte öksürük ve baş ağrısı şiddetlenir. Sekizinci günde nefes almakta zahmet yaşanır. Baş ve eklem ağrıları dayanılamayacak hale gelir. Ateşin derecesi 39 ‘u bulur. Dokuzuncu günde sekiz gündür yaşanılan bütün belirtiler şiddetli hale gelir. Ardından kusma görülür.
Bütün bu belirtileri yaşayan bir hastaya kesin teşhis konularak kesinlikle tıbbı yardım alması sağlanmalıdır. Diğerlerine temasta bulunmadan en yakın hastaneye kısa müddette ulaşması gerekir.
Dokuz günlük bu belirti örneğine baktığımızda birinci zamanki salgın durumu ile şimdiki durum ortasında fark görülmekte. Zira şimdiki durumda hiçbir vatandaş dokuz günlük bu tabloyu yaşamayı beklemiyor. Belirtileri hissettiği birinci üç gün içerisinde hastaneye başvurup PCR testi yaptırabilmekte. Salgının birinci vakitlerin da ise bu durum pek mümkün olmamaktaydı. Hakikaten teşhis koymak hızlandı. Ancak bununla birlikte belirti göstermeyen taşıyıcı kesim için kesin tahlil bulunamamakta. Zira hiçbir belirti, rahatsızlık hissetmeyen bir insan hastaneye gitmez. Test yaptırmadığı sürece ne kendisi ne de bir oburu durumdan haberdar olamaz. Münasebetiyle genç, yaşlı her vatandaşın bu belirtileri dikkate alması gerekir. Gereken tedbirleri alarak hijyen, maske ve toplumsal aralık kurallarına uyması gerekiyor.
KORONAVİRÜS BELİRTİLERİ İLE KIŞ HASTALIKLARI BELİRTİLERİ ORTASINDAKİ FARKLAR NEDİR?
Kış hastalıkları olan, grip, soğuk algınlığı, nezle üzere hastalıkların belirtileri koronavirüs ile benzerlik göstermektedir. Bu benzerlikler; baş ağrısı, boğaz ağrısı, ateş, halsizlik, öksürük, kas ağrıları üzere belirtilerdir. Bununla birlikte ortalarındaki ortak olmayan belirtiler; tat ve koku alamama, hapşırma, burun akıntısı yahut tıkanıklık, gözlerde kaşıntı yahut sulanmadır. Münasebetiyle kişinin belirtilere bakarak kendi kendine koronavirüs teşhisi koyması zordur. Zira şahısta ortaya çıkan belirtiler farklılık gösterebilir. Bu da kişinin yanılmasına sebebiyet verebilir. Bu yüzden kesin teşhisin konulabilmesi için hastaneye başvurup PCR testinin yapılması gereklidir.
OLAĞAN KORONAVİRÜS İLE MUTASYONLU KORONAVİRÜS ORTASINDAKİ FARK NEDİR?
Global salgın devri sona yaklaşıyor derken İngiltere’den gelen haber canları sıktı. Her virüs üzere koronavirüs de mutasyona uğrayarak ortaya yeni bir koronavirüs çıktı. İngiltere’de Eylül ayında ortaya çıkan mutasyonlu koronavirüs ile yeniden başlar karıştı. Koronovirüsün mutasyona uğraması yeni bir şey değildir. Bununla birlikte İngiltere’de ortaya çıkan bu virüsün yeni varyant SARS-Co virüsünde spike protein üretiminden sorumlu bölgelerde mutasyon olduğu görülmüştür. Bu yeni mutasyonlu virüsün, bilinen olağan koronavirüsten ne farkı var? sorusuna yanıt aranmaya başlandı. Mutasyona uğrayan koronavirüs hakkında bilinenler kısaca şöyle;
– İngiltere’de ortaya çıkmıştır.
– Baskın cins haline gelmiştir.
– %70 daha bulaşıcıdır.
– Olağan koronavirüs ile belirtileri birebirdir.
– Kürk çiftliği kaynaklı olduğu düşünülüyor.
– Eskisinden şiddetli değil.
– Yayılım suratı artmıştır.
Yapılan araştırmalara nazaran mutasyonlu koronavirüsün olağan koronavirüs ile ortasındaki en kıymetli fark, yayılım suratının artması ile %70 daha bulaşıcı olmasıdır. Münasebetiyle bulaş suratının artması hadise sayılarını artırabilir. Ancak bilimsel olarak vefat oranlarında artış gözlemlenmemiştir. Mevt oranlarında artış olmasa dahi temkinli davranmakta yarar vardır. Bununla birlikte mutasyonlu koronavirüs daha baskın bir çeşit halini almıştır. İnsanların alacağı tedbirler konusunda rastgele bir farklılık yok. Bununla birlikte bilinen tedbirler alınmaya devam etmektedir. Lakin ortaya çıkan mutasyonlu koronavirüsü insanların daha şuurlu davranmaları ve kurallara sıkı sıkıya uymaları gerektiğini gösterir. Ek tedbirlerin alınması süratle yayılan mutasyonlu virüsün olumsuz tesirlerini azaltmak açısından değerlidir. Zira alınan her ek tedbir, hasta, hekim, hastane özcesi vatandaş sıhhati için bir avantaj sağlar. Mutasyona uğrayarak oluşan değişiklikler aşı konusunda bir farklılık yaratmamıştır. Sonuç olarak mutasyonlar devam edebilir hasebiyle değerli olan vatandaşların aşı, maske, hijyen ve toplumsal uzaklık konusunda şuurlu olmasıdır. Herkes elinden geleni ve yapması gerekeni yaptığı takdirde global salgının tesirleri azalır ve olağan yaşantımıza dönmemiz hızlanır.
Haberler.com
