Hollanda’da siyasi tartışma yaratan, ağır bakımdaki koronavirüs hastalarının büyük kısmının kendileri ya da aileleri göçmen ülke vatandaşları oldukları savı, tabipler tarafından doğrulandı.
Hollandalı tabiplere nazaran, ülkede şu anda hastanelerde koronovirüse yakalanmış bir toplum kesiti değil, “sosyo-ekonomik bir alt sınıf” bulunuyor.
Amsterdam Üniversitesi Tıp Fakültesi Ağır Bakım Ünitesi’nin başındaki Prof. Dr. Armand Girbes’in, geçen ay, 4 büyük kentteki ağır bakım ünitelerinde tedavi gören hastaların büyük kısmının Batılı olmayan göçmenlerden oluştuğu istikametindeki açıklaması, siyasi tartışmalara yol açmıştı.
Çok sağcılar, ağır bakımdaki göçmen hastaların çokluğu nedeniyle, Hollandalı hastaların tedavi edilemediğini öne sürmüştü.
Ülkenin önde gelen gazetelerinden NRC’nin yaptığı araştırma, başşehir Amsterdam ile Rotterdam, Utrecht ve Lahey üzere büyük kentlerdeki ağır bakım servislerindeki koronavirüs hastalarının Hollanda vatandaşı göçmenlerle dolu olduğunu doğruladı.
Gazeteye bilgi veren aile ve acil servis tabipleri ile ağır bakım ünitesi çalışanlarına nazaran, salgının birinci dalgasında hastaneye kaldırılan bireyler, yüklü olarak ülkenin güneyinde karnaval kutlayanlardı. Lakin ikinci dalgadaki hastalar, “çok kültürlü kent ve semtlerden” geliyor.
Lahey’deki Haaglanden Tıp Merkezi’nden Dr. Geesje van Woorden, dikkat çekecek boyutta, göç geçmişine sahip hastadan kelam ediyor.
Lisan manisi nedeniyle kâfi bilgileri yok
Amsterdam Sıhhat ve Teknoloji Enstitüsü’nün (AHTI) yaptığı koronavirüs enfeksiyonları risk değerlendirmesine nazaran, büyük kentlerdeki çok kültürlü mahallelerde durum iç karartıcı.
Gereğince test yapılmayan bu bölgelerde, şeker, kalp-damar ve yüksek tansiyon hastalıklarının çokluğu, kalabalık aile yapısı, astım ve KOAH üzere rahatsızlıklar da, olumsuzluğu arttıran etkenler.
Aile tabibi Anja Vrakking, düşük sosyo-ekonomik statüye sahip pek çok hastanın varlığına işaret ediyor. Hollandalı doktora nazaran, düşük gelir, sistemsiz iş ve düşük eğitime sahip bu kesim, çoğunlukla göçmen geçmişe sahip bireylerden oluşuyor.
Aile doktorları, kendileri ya da aileleri göçmen olan bu bireylerin lisan mahzuru nedeniyle de koronavirüs salgını konusunda kâfi bilgiye sahip olmadıklarını ve bu nedenle virüsü önemsemediklerini vurguluyor.
Hollandalı tabipler, başta Amsterdam olmak üzere, büyük kentlerdeki birtakım göçmen mahallerine hükümetin ikaz ve tedbirlerinin neredeyse hiç ulaşmadığını söylüyor.
Hollanda’da hastaların etnik kökeninin kaydedilmesi yasak. Lakin Dr. Anja Vrakking, bilimsel araştırma için bu etnik profilin kaydedilmesini öneriyor. Hollandalı tabibe nazaran, kimi nüfus kümelerindeki rahatsızlıklar, başka etnik kümelere nazaran daha sık görülüyor.
Surinam kökenli Hollandalılar daha sık şeker hastalığına yakalanırken, Ganalı Hollandalılar daha fazla obezite sorunu yaşıyor.
Türkiye kökenliler ortasında astım fazla
Türkiye ve Fas kökenli Hollandalılar ortasında ise astım rahatsızlığı daha fazla. Vrakking, bu nedenle araştırmacıların göç geçmişi olan şahıslardaki risk faktörlerini bilmesi gerektiğini söylüyor. Zira, birtakım ilaçların da, belli kümelerde işe yaramadığına vurgu yapıyor.
Hollanda İstatistik Kurumu (CBS) bilgilerine nazaran ise, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden Hollandalılar ortasında göçmenlerin oranı daha yüksek. Kurumun araştırmasına nazaran, Mart-Nisan devrinde koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin yüzde 47’si göçmenlerden, yüzde 38’i ise yerli Hollandalılardan oluşuyor.
Toplumsal epidemiyoloji uzmanı Prof. Dr. Anton Kunst de, Hollanda Televizyonu’na (NOS), Covid-19 nedeniyle Surinam kökenli beşerler ortasındaki mevt oranının daha yüksek olduğunu söyledi.
Birinci dalgadaki vefat oranlarını tahlil eden Kunst’e nazaran, Surinam kökenli Hollandalılar, göçmen geçmişi olan öteki kümelere nazaran yeni tip koronavirüsten daha fazla etkileniyor.
Haberler.com
