Giresun Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde vazife yaparken yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanan acil tıp uzmanı Dr. İskender Aksoy ve ağır bakım hemşiresi Hatice Kurt, hastalığı yenerek uğraşlarına kaldıkları yerden devam ediyor.
Hekim İskender Aksoy, AA muhabirine, bir ay evvel acil serviste ağır geçen bir nöbetteyken koronavirüse yakalandığını söyledi.
Çift kat maske takmasına karşın hastalığın bulaştığına işaret eden Aksoy, belirtilerin boğaz ağrısıyla başladığını belirtti.
Aksoy, meskende 12 gün izolasyonda kaldığını anlatarak, “Nefes darlığı ve göğüs ağrısı yaşadım, şiddetli bir süreçti, ilaçlarla rahatlama oldu ancak ruhsal olarak bu durum insanı çok fazla etkiliyor. Aileden uzakta, bir odada daima kapalı kalmak, kimseyle görüşmemek kuvvetli bir süreç. Ailenizle yüz yüze bile gelemiyorsunuz, kapıdan yemek bırakıyorlar, çocuklarla görüşemiyorsunuz, en çok da çocuk kısmı yıpratıyor.” dedi.
Acil servise öksürük, hapşırık ve ateş şikayetleriyle gelenlerin Kovid-19 hastası olabileceğini varsayım edebildiklerini lisana getiren Aksoy, fakat en büyük badireyi olağan hastalarda yaşadıklarını lisana getirdi.
Kimi vatandaşlarda hastalığın asemptomatik seyrettiğine dikkati çeken Aksoy, şunları kaydetti:
“Başka şikayetlerle gelenler oluyor, adam konuşamama şikayetiyle geliyor, sağ kolunu tutamama şikayetiyle geliyor. Bir tomografi çektiriyoruz, test yaptırıyoruz, bakıyoruz müspet çıkıyorlar. Ambulansla gelen hastalar oluyor, şuur kaybıyla gelen hastalar oluyor, onlarda da Kovid yakaladıklarımız oldu. Bizi en çok etkileyen farklı şikayetlerle gelip Kovid tanısı koyduğumuz hastalar oluyor.”
“Bazı bireyler müspet olduğunu saklıyor”
Müspet olup yaylaya gidenler de olduğuna vurgu yapan Aksoy, şunları kaydetti:
“İstanbul’da müspet olmuş, gelmiş, yaylaya çıkmış, kimseye söylememiş, o sırada da herkese bulaştırmış. Kişi yaylada da olsa, diğer bir yerde de olsa önlemli olması gerekiyor. Kimin ne bulaştıracağı belirli değil. Bir de kimi şahıslar müspet olduğunu saklıyor, kendini karantinaya layık görmüyor. Rahat atlatacağını düşünüyor. Süreçler şahsa nazaran çok değişik oluyor.”
İskender Aksoy, yaşlı vatandaşlardan koronavirüsü ciddiye almayanlar olduğunu belirterek, “Ben nasıl olsa köyde yaşıyorum, bir şey olmaz, nasıl olsa etrafımda kimse yok diyor. Bizde konuk kültürünü biliyorsunuz, geleni içeriye alırsınız, yemek yedirirsiniz ki hala bu devam ediyor. Oradan kapıyorlar ve makus de atlatıyorlar.” diye konuştu.
“Bu bizim çabamız dedik”
Ağır bakım hemşiresi Hatice Kurt Işık da hastalığa birinci yakalandığında dehşet ve tasa yaşadığını söyledi.
Birinci vakitler kendisinin bir belirsizlik içine düştüğünü anlatan Kurt, şu değerlendirmede bulundu:
“Açıkçası ben hiç hasta olacağımı düşünmüyordum, hastalanmam üzere geliyordu, olağan hastalandıktan sonra da inanamıyorsunuz, şaşırtan oluyor. ‘Bu evet, benim de başıma geldi.’ diyorsunuz ve şaşırtan oluyor. Ama tekrardan o hastalık periyodunu yaşayıp iyileştikten sonra ‘Bu bizim çabamız.’ dedik. Daha güçlü bir formda alana girip tüm arkadaşlara örnek olup, ‘Biz de bunu yaşadık fakat hayatımız devam ediyor, her gün güneş bizim için tekrar doğuyor.’ deyip, tıpkı formda gayretimize devam ettik. Birçok arkadaşımız ‘Tekrar hastalanmaktan korkmuyor musunuz?’ dediğinde hiç aklıma bile gelmedi, tekrar hasta olabileceğimi hala da düşünmüyorum.”
Işık, takım arkadaşlarıyla Kovid hastalarına nefes olmak için çaba verdiklerini vurgulayarak, “Onları yine hayata döndürmeye çalışıyoruz, onların tekrar sağlıklı halde, bizimle tıpkı halde yaşamalarını devam ettirmelerini istiyoruz ancak öbür taraftan da kayıplarını gördükçe çok büyük ıstırap yaşıyoruz. Zira onlar yalnızca kendileri vefat etmiş olmuyor, onlarla birlikte çocukları, eşleri, birçok kimsenin kayıp giden hayatını düşünüyorsunuz.” dedi.
“Bu süreç hem çok yorucu hem de nereye gittiğini bilemiyorsunuz”
Kimi geceler birden çok hastanın hayatını kaybettiğini belirten Işık, “Ardından yatağı temizleyip tekrar hasta alıyoruz, bu süreç hem çok yorucu hem de nereye gittiğini bilemiyorsunuz. Bir taraftan kayıp ancak bir taraftan da yeni gelen hastayı hayata tutturma uğraşı içinde oluyoruz.” diye konuştu.
Hemşire Işık, hastalığı insanların yaşamadan anlayamadığına dikkati çekerek, “Biz bunları söylesek de anlatsak da maske takmanın kıymetini belirtsek de el hijyeni sağlasak da yaşanınca anlaşılıyor. Kimse bunu yaşamasın, yaşamasını istemem. Bu bir grip değil, katiyen küçümsenmeyecek bir şey.” tabirlerini kullandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Gültekin Yetgin
Haberler.com
