Erzurum’da tabip eşiyle yakalandığı yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Zeynep Gökcan Çakır, hastalık ve salgın periyodunda yaşadıklarını anlattı.

Acil Tıp Uzmanları Derneği Lider Yardımcısı ve üniversite hastanesinde acil servis sorumlusu olan Çakır, AA muhabirine, Erzurum’da birinci Kovid-19 olayının görülmesiyle salgınla gayrete başladıklarını söyledi.

Çakır, Kovid-19’un ülkede yaygınlaşmasıyla hastanenin bir müddet pandemi hastanesine dönüştürülerek hizmet verdiğini lisana getirdi.

Kovid-19’u birinci duyduklarında öteki bir ülkenin hastalığı üzere gördüklerini belirten Çakır, “Kovid-19 Türkiye’ye geldiğinde birden teğe herkesin hayatı büyük ölçüde değişti. Bilhassa acil serviste en öndeki neferler olarak büyük zorluklar yaşadık. Hangi hastanın Kovid-19 olduğunu bilmek mümkün değildi, etrafımızdakileri ve birlikte çalıştığımız insanları korumakla mükelleftik. Bu hisle işe gelip hastalara şifa olmaya çalıştık.” dedi.

“Uzaktan ilişkiyle katıldığım kongrelerde ateşler içinde Kovid-19’u anlattım”

Çok iyi korunmasına karşın Kovid-19’a yakalandığını anlatan Çakır, şöyle devam etti:

“Eşim beyin cerrahı, bir periyot bütün cerrahi branşlarda Kovid-19 çok yaygındı. Onlar da acil servis vazifelileri üzere neye müdahale ettiğini pek bilmiyorlardı. Kovid-19’a yönelik düzenlediğimiz online kongrede Kovid-19 testimin müspet çıktığını öğrendim. Kongrede ateşler içinde Kovid-19’u anlatmıştım. Evvel eşim, akabinde ben Kovid-19 oldum. Başka insanlara nazaran hastalığı hafif atlattık lakin bu hastalığın hafifi bile çok yıpratıcı. Çocuğumuzu korumak için de eşimle çok iyi izole olduk. Çocuğu odasında tutarak hastalıktan koruduk.”

Çakır, tedavileri sonrası birebir hastanede çalıştığı eşiyle misyona döndüklerini söyledi.

Bu süreçte sağlıkçıların günlerce çocukları ve ailelerinden uzak kaldığını lisana getiren Çakır, “Hastalarla karşılaştığımız üzücü durumların yanı sıra evli ve çocukları olan asistanlarımızın ‘Hocam otelde kalacağız meskene gitmeyeceğiz’ demeleri derin ve dramatik izler bıraktı. Kovid-19 ya da Post Kovid olsun, bu hastalığın tek gerçek tedavisi hasta olmamak.” diye konuştu.

Çakır, salgınla gayrette aşının da çok değerli yeri bulunduğunu, sırası gelenin kesinlikle aşı yaptırması gerektiğini kaydetti.

“Aşıya karşın gevşeme olmadan kurallara uyalım”

Salgının üzerinden yaklaşık 1 yıl geçtiğini ve bu manada değerli tecrübeler edindiklerini aktaran Çakır, “Maske, uzaklık ve paklık demekten herkesin lisanında tüy bitti. Aşıya karşın gevşeme olmadan kurallara uyalım. Bu hastalık artık öbür gribal enfeksiyonlar üzere toplumda ortada bir görülen hastalık olduğu, mevsimsel grip haline döndüğü vakit hepimiz inşallah derin nefes alacağız.” sözlerini kullandı.

Prof. Dr. Çakır, hayatını kaybeden sağlıkçıları rahmetle andığını belirterek, “Bizi en çok yıpratan ve korkutan şey salgının büyümesi durumunda kâfi kapasitenin olmamasıydı lakin ülke olarak daima iyi gittik, salgının en alevli olduğu devirleri iyi geçirdik, bundan sonra daha iyi olmaya devam edeceğiz. Bunun için kuralları ihmal etmeyelim.” dedi.

Kaynak: Anadolu Ajansı / İlhami Erkılıç

Haberler.com