Hatay’da yakalandıkları yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) atlatan Hatay Devlet Hastanesi Takviye ve Kalite Hizmetleri Müdürü Abdurrahman Sarcan ile Sıhhat Bakım Hizmetleri Müdürü Süheyla Kala, hastalıkla gayrette yaşadıkları zorlukları anlattı.
Sarcan, AA muhabirine, önemli eklem ağrısı şikayetiyle yaptırdığı testinin müspet çıktığını söyledi.
Çektiği ağrıların başka hiçbir hastalıktakilere benzemediğini belirten Sarcan, 15 günü hastanede geçen ve yaklaşık 1 ay süren Kovid-19’la gayretini şöyle anlattı:
“Öyle bir şey ki parmaklarımdaki küçük eklemlere kadar ağrı vardı. Oturuyorum ağrıyor, yatıyorum ağrıyor, kalkıyorum ağrıyor, ne yapsam bir durum alamıyordum. En son hastalığın 8. günü o denli ağrılarım oldu ki ben ‘8. günü iyileşirim, misyonuma geri dönerim’ diye düşünürken gece kötüleştim ve hastaneye geldik. Hastalığım ilerlediği için yatış verildi, iyi olmayı beklerken günden güne kötüleştim. Her gün iyileşmeyi bekliyorum lakin bir türlü o kademeye gelemiyordum. ‘Acaba ne vakit ağır bakıma yatırılacağım’ diye daima bu endişeyi yaşıyorsunuz, daima ağrılarınız oluyor. Kolunuzdan serumlar gidiyor, tablet alıyorsunuz, iğneler yapılıyor fakat hiçbir tanesi bu ağrıları geçirmiyor.”
Sarcan, hastane odasında “ağır ruhsal savaş” verdiğini lisana getirerek, şöyle devam etti:
“Serviste yatıyoruz, bir odanın içerisinde kapıya bile çıkamıyorsunuz, içeriye doktorumuz yahut hemşire dışında kimse giremiyor, yan tarafta yaşlı bir amca vardı daima Kur’an-ı Kerim okuyordu, daima ‘Allah’ım yardım et, nefes alamıyorum’ diyordu. Öbür taraftan yeniden öteki sesler geliyordu, ‘ölüyorum’ diye. Bir gün sonra hemşire arkadaşa soruyordum ‘Amcanın sesi gelmez oldu’ diye, ağır bakıma aldıklarını öğreniyordum.”
“O mevt korkusunu yenmek çok zor”
Sıhhat Bakım Hizmetleri Müdürü Süheyla Kala da Kovid-19 olaylarının ağır olduğu periyotta hastalığa yakalandığını söz etti.
O devirde hasta yoğunluğunun kendisi üzere tüm sıhhat çalışanlarında viral yükü arttırdığını aktaran Kala, sonrasında yüksek ateş, öksürük ve eklem ağrılarıyla Kovid-19’la yüzleştiğini lisana getirdi.
Kala, tedavisini konutta nizamlı ilaç kullanımıyla tamamladığını belirterek, şunları kaydetti:
“Hasta olmamak için hakikaten çok çabalamıştık, maskemizi takıyorduk, aralık kurallarına da dikkat ediyorduk lakin tekrar de hastalanınca, birinci kaygı nasıl ilerleyeceğiydi. Birçok hastayla karşılaştık, vefat korkusunu yaşadık, ‘Etrafımızdaki insanları nasıl koruyabiliriz?’ diye düşündük. Ne kadar izole olmaya çalışsak da sonraki süreçte eşime ve çocuğuma da bulaşmış oldu. O süreçte bakıma muhtaç duruma geldim. Her ne kadar meskende tedavi olsam da nefes darlığı, ateş ve öksürük oldu. O vefat korkusunu yenmek çok güç, gece uykularımız kaçtı, tanım etmek nitekim çok güç. Yatakta bir taraftan bir tarafa dönerken bile nefes darlığı çekiyorsun, her an ‘Ölür müyüm?’ diye düşünüyorsun.”
Kala, hasta olmamak için herkesi önlemlere uymaya çağırdı.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Lale Esaslı Karagöz
Haberler.com
