ANKARA Milliyet – CHP Genel Lider Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, MYK gündemiyle ilgili Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında özetle şunları söyledi:

VATANDAŞIN CEBİYLE HENGAME EDİYOR: Türkiye tekrardan bir kur şokuyla karşı karşıya. Ucube başkanlık sistemine geçtikten sonra bu kur şokları, krizler artık üst üste nizamlı olarak Tükiye’yi külfete sokar hale geldi. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı zati sorgulanıyordu, düzgünce tartışılır hale geldi. Erdoğan daha evvel de Merkez Bankası’na müdahale ediyordu, faizin indirilmesi konusunda telkinde bulunuyordu, artık bir defa daha Erdoğan’ın talebi yerine getirildi ve tekrar Türk Lirası yabancı paralar karşısında kıymet kaybetmeye başladı. Bu yanlış işler vatandaşımızın cebini yakıyor. O denli bir iktidar var ki güya vatandaşa garezi var, vatandaşın cebiyle arbede ediyor.

MASAL DEĞİL SANDIK: Bize artık masal değil, sandık lazım. Sen halka masal anlatmayı bırak bize sandığı getir. Seçimin biran evvel yapılması gerekiyor. Şu anda hiç kimse önünü göremiyor. Merkez Bankasına müdahale eden saray iktidarı fiyat istikrarını bozma konusunda görevlendirilmiş üzere çalışıyor. Türkiye, Mali Aksiyon Misyon Gücü tarafından Gri Listeye alındı. Bunun maalesef sonuçları olacak. Türkiye’yi en büyük 10 iktisat ortasına sokma masalı anlatanlar bu gerçeği görüyor mu sanki? Önümüz kara kış. Bu maharetsiz siyasetler nedeniyle bu kış hepimiz için sıkıntı geçecek. Bu kara kış sizin anlattığınız masallarla geçmez.

AFRİKALILAŞTIRMA GAYRETİ: Erdoğan muhalefetin, Afrika’da attığı adımlardan rahatsız olduğunu söyledi. Biz Sayın Erdoğan’ın Afrika’ya gitmiş olmasından rahatsız değiliz. Ancak Türkiye’yi Afrikalılaştırma eforu içinde olmasından rahatsızız.

TEZKERE İLETİSİ: (Irak ve Suriye tezkeresine yönelik CHP’nin tavrının sorulması üzerine): Ortada iki yıllık bir tezkere var. Neden iki yıllık? İki yıl sonra Türkiye’de diğer bir siyasi iktidar olacak. O siyasi iktidarın ve yeni oluşacak olan Meclis’in iradesine ipotek koyma gayreti olarak görüyoruz. Gerçek bulmuyoruz. Ortada bir İdlib sorunu varken, Türkiye’nin yine 3.5 milyonluk bir sığınmacı akınıyla müsabakası tehlikesi varken ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu sorunu çözmeye dair bir yol haritası da yokken, münasebetiyle Türkiye’nin güvenliği yeni bir göç dalgası ile karşı karşıya kalma ihtimalimiz varken daha evvelki eştirilerimizi de tekrar ederek, ancak İdlib konusundaki bu ağır tarihi sorumluluğu da gözeterek bir karar vereceğiz.

BAŞ YARGIÇ: (10 büyükelçinin açıklamasıyla başlayan tartışma) Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü diplomatik teamüllere uygun bir açıklama yaptı. Bizim de onayladığımız diplomatik teamüllere uygun ardında duracağımız bir kelam. Pekala, Sayın Erdoğan hafta sonu ne dedi? ‘Selahattin Demirtaş’ı çıkaramayacaksınız’. Tekrardan bir talimat veren Erdoğan ile karşı karşıyayız. Biz bu talimatları Rahip Brunson’da da gördük. Dönüp memleketler arası medyanın önünde tüm dünyanın gözü önünde kendi yargısına talimat vermekten çekinmeyen bir cins baş yargıç vazifesi gören bir Erdoğan var.

DÜZMECE KABADAYILIK: Ekonomiyi batırdı, ülkeyi fakirleştirdi fakat geçersiz kabadayılıklardan geri durmuyor. Türkiye’nin hâkim devlet olarak hiç kimsenin dış müdahalesine, tavsiyesine gereksinimimiz yok.