TÜRKİYE’de müzikçi Seda Sayan ile gündeme gelen, Yeşilçam’ın Sultanı Türkan Şoray’ın da yaptırdığı tez edilen ‘Fransız askısı’ isimli estetik operasyon, yurt dışından sıhhat turizmi için Antalya’ya gelen hastaların da tercihi oldu. Rus ressam Svetlana Ganiuchenko (52), operasyon sonrasında 20 yaş gençleştiğini söyledi.
Operasyonu yapan ünlü cerrah Prof. Dr. Ömer Özkan, Fransız askısının son günlerin trendi olduğunu söyledi. Fransız askısı metodunun yaptığı süreçlerden yalnızca biri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, “Eskiden insanlara estetik yüz ameliyatlarından bahsederken, yüz germenin en özellikli ameliyatlarımızdan biri olduğunu anlatırdık. Son devirdeki gelişmelerle birlikte bu ameliyatların sayısı yavaş yavaş azalmaya başladı. Yerini hastayı daha az rahatsız eden, hasta konforunu bozmayan, birkaç gün içinde işine dönebileceği süreçlere hakikat bırakıyor” dedi.
‘BU METOT HEM SIHHATİ TEHLİKEYE ATMIYOR HEM DE UZUN MÜHLET KULLANILIYOR’Yapılan süreçlerin birçok çeşidi olduğunu ve değişik isimler verildiğini tabir eden Prof. Dr. Özkan, şöyle konuştu: “Balık kılçığı dediğimiz ya da tırtıklı ipler aracılığıyla yüzü bulunduğu yerden, yer çekimiyle muhakkak bir yaşa dayanamayan bağları, gevşeyen değişik düzenekleri deri altı katmanını üst hakikat çekip, tekrar genç görünümü sağlayan tabakayı üst hakikat askılamaktır. Yani yer çekimine yenik düşmüş katmanları tekrar asma usulüdür. Yavaş yavaş ip mekanik olarak çeker vakitle o alanda gelişen tepkilerle bir mühlet yukarda meblağ. Neden askı ismini veriyorlar, zira yıllara nazaran müddetleri değişiyor. Süreksiz ipler vardır, kalıcı ipler vardır. Daha uzun vadeli ipler vardır. Fakat bunların ortak özellikleri bir halde askı özelliği yapıyor. Bir yıllık, üç yıllık yahut daha uzun müddetli ipler var. Bedende hiç kalıcı olmayan, uzun mühlet güçlü olup, daha sonra bedenin bunu yok ettiği yahut büsbütün kalıcı malzemeler vardır. Büsbütün kalıcıları sevmiyoruz. Uzun mühlet kalırsa neler yaratacağını ve ne üzere tepkiler vereceğini bilmiyoruz. Lakin beşerler için değerli olan en azından 3-5 yıl kadar yüzünü yukarda taze ve daha genç görünür hale getirmeleri. Ziyan vermeden komplikasyonlar olmadan, rastgele bir yüz felci riski olmadan, öteki komplikasyonları görmeden yaşama süratli bir halde dönmelerini sağlayan metotlardan yalnızca biri. Öbür teknikler de var lakin son vakitlerde tanınan olan metot bu. Bu hastaya kullandığımız prosedürde 4-5 yıl kalıcı olmasını bekliyoruz.” ‘SOSYAL MEDYADA GÖRDÜĞÜNÜZ ŞEY, UYGUN OLMAYABİLİYOR’Bu yolun her hastaya farklı uygulama müddeti olduğunu tabir eden Prof. Dr. Özkan, “Ben hastalara bunu anlatırken ’18-25 yaşındaki yüzüne 100 puan versen, şu anki yüzüne kaç puan verirsin’ diye soruyorum. Şu anki hasta diyelim ki yüzüne 50 puan verdi. Yüz germe yaparsak bunu 90’a 100’e yakın yaparız. Ancak şu makineyle şu süreci yaparsak 50’den 60’a çıkar. Sizin kullandığınız gereçlerle bu 51-52’ye çıkar. Şu ipi kullanırsak 60-70’e çıkar, ya da şu ipi kullanırsak 73-75’e çıkar diyoruz. Hiçbir vakit yüz germenin yerini tutmazlar. Ancak 10’a yakın hoş sonuçlar aldığımız hastalar var. Ancak en uygun olan hastanın bu operasyon için vakti çok geçirmemiş olması, bahsettiğimiz yaşlanmanın tesirlerinin oturmadığı, cerrahi dışı düzeltilmenin imkansız hale gelmediği durumlar için geçerli bunlar. Her hasta için spesifik konuşmamak gerekir. Zira hastanın ‘ben şunu istiyorum’ demesi biraz uygun olmuyor. Zira medyadan gördüğü yahut toplumsal medyadan gördüğü şey uygun olmuyor. Bu sizin beklentinizi ne kadar karşılar bu çok değerli. Çok yanlış şeyler görüyoruz. Fotoğraflar konuyor. ‘Bu hasta bu türlü düzeltildi’ biçiminde imkansız fotoğraflar görüyoruz. Hastanın beklentisini yanıltmamak lazım. Onun için ben fotoğraf görmek istiyorum deyince gerçekçi fotoğraflar göstermek ya da göstermemek gerekir. Gösterirseniz de hastaları yanıltmamak gerekir. Zira bir müddet sonra hayal kırıklığı oluyor bu çeşit süreçlerde. Gerçekçi anlatırsanız, beklentilerini iyi anlarsanız hastaya da hoş bir biçimde anlatırsanız tatmin oranının epey yüksek olduğu süreçlerden bir tanesidir” diye konuştu.MERDİVEN ALTI YERLERE DİKKAT’Merdiven altı’ tabir edilen yerlerde bu tıp süreçlerin yapılabildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Özkan, şöyle konuştu: “Burada değerli olan, insanların hangi hususun uzmanı olduğuna bakmaları. Şayet bahsin uzmanı olup olmadığına bakmadan, çok ölçüde yapıyor, fazla yapıyorsa bakarsanız bir gün komplikasyon olursa o komplikasyonla baş edemeyecek bir beşerle, uzman olmayan birine yaptırdıklarında iş işten geçmiş oluyor. Bunu tahminen de beşerler plastik cerrahlar yahut bu işin uzmanı başka hekimler hastaları daha artsın diye söylüyor yahut düşünüyor olabilirler. Maalesef estetik faciası dediğimiz kavramların birçok da bu uzman olmayan şahıslar yüzünden geliyor. Aslına bakarsanız Sıhhat Bakanlığı ruhsatlandırılmasını pek hoş yapmış. Kimlerin bu işi yapabileceğini çok hoş bir biçimde belgelendirmiş. Bunların kuralları muhakkak fakat biz kuralları kırmasını çok hoş biliyoruz. İnsanların bunu denetlemesi gerekir, ucuz olmasına ya da diğer bir formda kanmaları maalesef olumsuz sonuçları getiriyor. Bunların uzun periyotta toparlanması çok da kolay olmuyor. Bilinen dolgu faciası üzere birçok komplikasyonu görebiliyoruz. Üstelik bunların hayat kurtarıcı özelliği, bir tümör ameliyatı üzere değil, büsbütün keyfi yapılan ameliyatlar. Bunlarda daha çok dikkatli olmak gerekir. Durduk yerde rahatınızı huzurunuzu bozmamanız gerekir.”ANTALYA SIHHAT TURİZMİNDE ÖNE ÇIKIYORTürkiye’de sıhhat turizminde öne çıkan iki kent olduğunu tabir eden Prof. Dr. Özkan, “Türkiye’nin her tarafı çok pahalı. Her yerde bu süreçler yapılabilir. Kış turizmi, yaz turizmi. Lakin sıhhat turizmi dediğimizde bir İstanbul, bir Antalya bizim ön planda tuttuğumuz iki değerli kent. Öbür kentlerin biraz daha önüne geçiyor. Nedeni burada yaşayan hastaların potansiyelinin, yaz devrinde nüfusun çok fazla artması. Dışarıdan çabucak Avrupa’yı, Rusya’yı onun doğusunda bulunan ülkeleri göz önünde tutarsanız aşağıya yanlışsız bir hasta akışı var. Ortadoğu’dan da inanılmaz bir hasta akışı olmaya başladı birkaç yıldır. Daha evvel turistin ayağı kırıldığı, midesi bozulduğu vakit tedavileri yapılırdı. Burada tümör hastaları, o ülkelerde tedavi olamayan, bizim ülkemizin imkanlarını kullanmaya çalışan hastalarımız var. ‘Hem tatilimi yapayım, bir ölçü da manzaramı düzelteyim, bu müddette de canımı sıkmadan ülkeme geri döneyim’ diyen çok sayıda hasta olmaya başladı. Bunu daha fazla yaygınlaştırmamız gerekir. Merdiven altından çıkarıp biraz daha denetimli, tarzına uygun, bizi mahcup etmeyecek formda yapmamız ve dışarıya giderken de ‘İyi ki bu ülkeye gitmişim’ dedirtip sayının daha çok artmasını sağlamamız gerekir” diye konuştu.HASTALAR ŞUURLU VE ARAŞTIRMACISvetlana Ganiuchenko’nun şuurlu ve çok iyi araştıran bir hasta olduğunu aktaran Prof. Dr. Özkan, “Bizim internette ve medyada çıkan haberlerimizi inceliyor ve bize ulaşıyor. Bana birinci geldiğinde ‘Sizi araştırdım ne derseniz yapacağım’ diyen bir hasta. Onu keyifli edecek halde fikirlerini soruyoruz. Beklentileri nelerdir. Nasıl tatmin edebiliriz dediğiniz vakit memnuniyetini belirtiyor. Bizim de mutluluğumuz onların bu keyifli halini görmek. Zira yabancı bir ülkedesiniz. Güveniyorlar size, sizin de bu itimadı boşa çıkarmamanız gerekiyor. Kendisi medyada ya da toplumsal medyada memnuniyetini belirtiyor. Bu da olumlu bir bulgu. Arkadaşlarına tavsiye ediyor, derken bu yalnızca bizim için değil ülkemiz için de döviz kaynağı oluyor” diye konuştu.20 YAŞ GENÇ GÖSTERİYORRusya’nın Senpetersburg kentinde yaşayan 2 çocuk annesi ressam Svetlana Ganiuchenko, yaklaşık 1 yıldır Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşadığını ve burada çok keyifli bir hayatı olduğunu tabir etti. Bu süreci yaptırmak için iyi bir tabip aradığını aktaran Ganiuchenko, şöyle konuştu:
“St. Petersburg ve tüm Rusya’da araştırma yaptım. Türkiye’de de araştırma yaptım. İnternette hocamızı gördüm. Çok şaşırdım, bu kadar başarılı bir profesöre ulaşamam dedim. Fakat çok çabuk ulaştım. Bizim ülkemizde bu türlü başarılı bir doktora ulaşamazsınız, randevu alamazsınız. Antalya’da olması da beni şaşırttı ve memnun etti. Mucize olduğunu düşündüm ve ona gittim. Üç hafta evvel operasyon yapıldı. 15 yıl evvel de göz kapağı ameliyatı olmuştum. Benim YouTube kanalım var, orada geçirdiğim operasyonla ilgili her evreyi paylaştım. Bu bahisle ilgili birkaç sinema yapmayı düşünüyorum. Hocamızın Rusya’da bilinmesini istiyorum. Beni ameliyattan sonra gören yakınlarım tebrik ettiler, çok gözü pek olduğumu söz ettiler. Zira yabancı bir ülkede bu türlü bir operasyonu yaptırmam onları şaşırttı. Ben Türkiye’de tıbba daha çok güveniyorum. Dünyada en iyi hekimler burada. Beni Rusya’dan birçok hasta arıyor. Kanser ve yüz sorunu olanlar arıyor. Operasyondan sonra gören tüm arkadaşlarım çok beğendi. Hekimime çok teşekkür ediyorum, benim de hayatıma dokunmuş oldu, çok memnunum. Takipçilerim görünce şaşırdı. 20 sene genç gösterdiğimi söylüyorlar. Eşim dana çok benimle ilgilenmeye başladı.”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Erol AKKIR
Haberler.com
