TRT ile bağlantı fakülteleri ortasında ortak bir taban oluşturmak emeliyle 2016 yılında başlatılan ve eğitim-öğretim devirlerinde her ay farklı bir kentteki üniversitede düzenlenen TRT Akademi Söyleşileri, çevrim içi olarak devam ediyor.

TRT Akademi Müdürü Ekrem Özdemir’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen ve TRT Akademi Instagram hesabından canlı yayınlanan “Çevrimiçi” programının konuğu üretimci ve senarist Uğur Uzunok oldu.

Uzunok, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sinema ve dizi kesimine tesirlerinin ele alındığı konuşmada, şunları kaydetti:

“TRT pandemi sürecinde en süratli davranan kurumlardan birisi oldu. Hastalık çok yayılmadan dizi setlerini iptal ettiler. Hasebiyle bizim açımızdan da bir boşluk doğdu. Bu boşluk kendimizi geliştirmemiz açısından iyi oldu. Senaristler ismine iyi olduğunu düşünüyorum. Boşluklar olduğu için daha iyi çalışılmış nitelikli senaryolar gelebilir. Doğal ki sette çalışanlar için salgının ortaya çıkması makus bir durum oldu. Türkiye’de dizi kesimi önemli bir bölüm ve çok fazla dizi ihraç eden bir ülkeyiz. Lakin ben Türkiye’de bölüm temsilcilerinin en sıkıntı koşullarda bile olsa yeni fikirler üreterek, bir halde izleyiciyi içerikle buluşturacağını düşünüyorum.”

Daha evvel “Kurtlar Vadisi Pusu”, “Ben Onu Çek Sevdim”, “Direniş Karatay” ve “Yılkı Atı”nın da ortalarında bulunduğu üretimlerin senaristliğini yaptığını belirten Uzunok, 2017’den bu yana ise “Payitaht Abdülhamid” dizisinin senaryosunu yazdığını tabir etti.

“Türkiye’de üniversitelerin ürettiği bilgi kullanılmıyor”

Uzunok, dizi ve sinema senaryolarının içeriği kadar sunumunun da kıymetli olduğuna dikkati çekerek, “Sunumu biz içerikten ayıramayız. Zira sizin içeriğiniz sağlamsa yanlışsız bir sunum hazırlarsınız. Tahminen yalnızca sağlam içerik kurduktan sonra nasıl sunacağını bilememe durumu vardır. O yüzden ürettiğimiz birtakım projeleri yanlışsız anlatamıyoruz. Projeyi üretmek kadar projenin gerçek noktalarını yakalayıp onu muhatabınıza satmak da kıymetli.” halinde konuştu.

Tarihi karakterlerin hayat kıssalarını anlatan senaryo yazmanın birtakım zorlukları da beraberinde getirdiğini aktaran Uzunok, kelamlarını şu formda sürdürdü:

“Türkiye’nin çok önemli bir akademik zenginliği var ve bu kullanılmıyor. Ben 2. Abdülhamid’le alakalı her aradığım şeye internet üzerinden, kütüphanelerin bilgi tabanlarından erişebiliyorum. Üniversitelerin ürettiği bilginin formal manada kullanılamıyor olmasıyla ilgili bir eksiklik var. Tarihte yaşamış kimi karakterlerin kendi ortalarındaki çatışmaları bugün biz sürdürmek zorunda değiliz. Mehmet Akif’i de Abdülhamid’i de sevebiliriz. Bizler tarihteki karakterlere ve hadiselere bakıp bugün için bize ne söz ediyor bunu anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz.”

Uzunok, tarihi dizi ve sinemaların son 5-10 yıllık vakit diliminde çok fazla ilgi görmesinin nedenlerine de değinerek, geleceğini planlamak isteyen halkların geçmişini öğrenmek için çeşitli kaynaklara başvurduğunu ve dizi ve sinemaların de bu kaynakların en kolay ulaşılabilir olanları olduğunu lisana getirdi.

Kaynak: AA

Haberler.com