İBB Lideri Ekrem İmamoğlu hakkında, Fatih Sultan Mehmet’in eşi Gülbahar Hatun’un türbesinde ‘elleri gerisine bağlı bir biçimde gezinmek suretiyle saygısızlık yaptığı’ savıyla soruşturma açıldığı argüman edilmişti. İçişleri Bakan Sözcüsü İsmail Çataklı ise yaptığı açıklamada “İmamoğlu’na ait bir soruşturma yok, bu bir ön incelemedir” demişti.
BAŞMÜFETTİŞE VERDİĞİ TABİR ORTAYA ÇIKTI
Ekrem İmamoğlu’nun Mülkiye Başmüfettişi’ne yazılı söz verdiği ortaya çıktı. Sözcü muharriri Hürmet Öztürk bugün köşesinde hakkında soruşturma başlatılan İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun Mülkiye Başmüfettişi’ne verdiği yazılı söze yer verdi.
“BİR TÜRBEYE KARŞI ÖZENSİZ OLABİLECEĞİMİ İMA EDEBİLECEK KADAR İZANDAN YOKSUN”
İmamoğlu’nun tabirinde şunlar yer alıyor;
“Öncelikle belirtmeliyim ki, ‘Fatih Sultan Mehmet’e ilişkin türbe’ dedikleri yerin Fatih Camii haziresinde bulunan ‘Gülbahar Hatun’ türbesinin önü olduğundan bile bihaber
“YASANIN AÇIKÇA HATA SAYMADIĞI BİR FİİLDEN ÖTÜRÜ KİMSEYE CEZA VERİLEMEZ”
Kültür ve Turizm Bakanı, İstanbul Valisi’nin de bulunduğu merasimde, kendisinin yaptığı konuşmayı da tabirine ekleyen İmamoğlu, şunları belirtti:
“Müfterinin nasıl bir his içinde iftira ettiğini bilemem, fakat bildiğim bir şey var, o da kanunda cürüm olarak açıkça tanımlanmayan bir hareketin ciddiye alınarak kabahat kabul edilmesi ve ön inceleme konusu yapılmasıdır. Bu ıstırap verici bir durumdur. Kural şudur; yasanın açıkça hata saymadığı bir fiilden ötürü kimseye ceza verilemez, ceza hukukunda kıyas yapılamaz ve ceza kanunlarının kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanması metodu uygulanamaz.”
İmamoğlu: Mevzuyla ilgili ön inceleme yapılması mümkün değildir.
“NİYET OKUMAK” VE “KIYAS”
“Fatih Sultan Mehmet’e ilişkin türbede ellerin geride bağlı bir biçimde gezinmek suretiyle saygısızlık yapmak” diye bir cürüm tipinin ceza yasasında bulunmadığını hatırlatan İmamoğlu, şunları ekledi;
“Eller geride bağlı gezmenin bir suça temas etmesi için bu istikamette bir kastın ya da en azından bir ihmalin/kusurun mevcudiyetinin bulunması gerekir. Lakin rastgele bir beşerden sadır olan insanın doğal hareketi, anlık refleksi ile elleri geriye bağlayarak gezinmede bir suça yapışacak biçimde bir iradi hareket olduğunu hukuk sistemi kabul etmez. Aksi halde devreye insanın iç dünyası ile ilgilenme, insanın fikrini sorgulama girer ki ceza hukuku bu türlü bir sorgulamaya müsaade vermez. Ceza hukuku maddi ve kesin kanıtlar üzerinden yürür. Ceza hukuku sisteminde ‘niyet okuma’ yasaktır.”
İmamoğlu, kanunda kabahat olarak açık bir halde tanımlanmayan bir aksiyonun hata kabul edilemeyeceğini, kanunların kabahat ve ceza içeren kararlarının uygulanmasında kıyas yapılamayacağını, kabahat ve ceza içeren kararların, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamayacağını belirtiyor.
VAZİFEDEN KAYNAKLANMIYOR
İmamoğlu, “İddia edilen hareket TCK manasında cürüm oluştursa bile bu hareket misyondan kaynaklanan ya da vazife sebebiyle işlenen bir aksiyon olmadığı için ön inceleme yapılması mümkün değildir” diyor. 4483 sayılı Kanunun 1’inci hususunda kanunun gayesi; memurlar ve öbür kamu vazifelilerinin, vazifeleri sebebiyle işledikleri kabahatlerden ötürü yargılanabilmeleri için müsaade vermeye yetkili mercileri belirtmek ve izlenecek yöntemi düzenlemek biçiminde açıklanıyor. İmamoğlu, tabirini şöyle sürdürüyor:
“Maddede dikkat çeken konu, evvelki uygulamanın aksine, bu kere vazifeden kaynaklanmayan, fakat misyon sırasında işlenen hataların özel soruşturma metoduna dahil edilmemiş olmasıdır. Öteki bir sözle, memurlar ve başka kamu vazifelilerinin işlediği her cürüm değil, lakin vazife sebebiyle işlenen kabahatlerinin soruşturulması müsaadeye tabi tutulmuştur.
BU TÜRLÜ BİR MİSYONU YOK
Vazife sebebiyle işlenen cürüm, memurun yasal düzenlemelerle kendisine verilen misyonlarından doğan ve bu vazifeleriyle ilgili olan cürüm demektir. Bu Kanun, devletin ve öbür kamu hukukî şahıslarının genel yönetim asıllarına nazaran yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve daima misyonları ifa eden memurlar ve öteki kamu vazifelilerinin misyonları sebebiyle işledikleri hatalar hakkında uygulanır.
Vazifeleri ve sıfatları sebebiyle özel soruşturma ve kovuşturma yöntemlerine tabi olanlara ait kanun kararları ile kabahatin niteliği istikametinden kanunlarda gösterilen soruşturma ve kovuşturma metotlarına ait kararlar ve vazife dışı işlenen hatalarla disiplin kararları gizli tutularak bu kanun kapsamı dışında bırakılmıştır.
Belediye liderlerinin misyonları ortasında tarihi bireylerin ismini taşıyan yerleri ziyaret etmek üzere bir vazifesi bulunmamaktadır. Bu nedenle bahsin soruşturma yapılacak ise bunun lakin genel kararlara nazaran yapılması gerekmektedir.”
Haberler.com
