Türkiye Tenis Federasyonu Lider Adayı Osman Tural, gayelerini anlattı.

Türkiye Spor Müellifleri Derneği (TSYD) Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyen Tural, 2012-2014 yıllarında Türkiye Tenis Federasyonu Başkanlığı vazifesini yürüttüğünü hatırlattı 

Eski PTT Genel Müdürü Tural, 33 yıl kamu idaresinde çalıştığını, en son Danıştay üyesi olarak misyon yaptığını ve emekli olduğunu belirtti.

Tenis Federasyonunda daha evvel idare konseyi üyeliği de yapan Tural, itimat duyulan, ortak karar alınan, prensip ve standartları olan bir federasyon gayesiyle yola çıktıklarını vurguladı. 

“Türk tenisinin, inanç, şeffaflık, ulaşılabilirlik, açık ve çok taraflı bağlantı, birleştiricilik üzere farklı birçok hususta muhtaçlıklarının olduğunu görmekteyiz.” diyen Tural, şu tabirleri kullandı:

“Türk tenisi bir kişinin, bir kulübün ve tek bir anlayışın sunduğu ya da sunabileceği yaklaşımlarla yönetilemez. Tenisin tüm paydaşlarının bir ortaya gelerek yenilikçi bir anlayış ve yaklaşım ile bu gereksinimlerin giderilebileceğine inanıyoruz. Türk tenisinin tüm paydaşlar tarafından işaret edilen ismi konmuş ya da konmamış muhtaçlıkları, yenilik beklentileri ve gelişim gayelerini kıymetlendirecek takımımızı ve projelerimizi tanıtmak üzere bir ortaya geldik. Grubumuzda tenisin tüm paydaşlarına fakat bilhassa de profesyonel atletlere yer vermek suretiyle tenisin tenisçiler eliyle yönetilmesine imkan sağlamaya çalıştık.”

Tural, inanç duyulan bir federasyon yapısı oluşturacaklarının altını çizerek, “Hangi alanda bir idareden bahsediyor olacak olursanız olun öncelikle olması gereken şey inanç. Türk tenisinin en kıymetli gereksinimlerinden birisi itimat eksikliği. Münasebetiyle biz inanç duyulan bir takım, idare ve idare anlayışını ortaya koymak üzere bir ortaya gelmiş bir grubuz.” diye konuştu.

Federasyonda ortak karar alınacağına vurgu yapan Tural, “Yönetim konseyi kararlarımızın tamamını paydaşlarımıza, kamuoyuna ilan edeceğiz. Seçilmemiz durumunda birinci 3 ay içinde tenisin tüm paydaşlarının farklı ayrı konseylerini oluşturacağız. Temsil edilecek konseyler vasıtayla idare sürecine katılma imkanı bulacaklar. Kararları, onların dahil olduğu bir sistemle veriyor olacağız.” halinde görüş belirtti. 

Tural, federasyonda şu an unsur ve standartlardan mahrum bir yapının olduğunu savunarak, şunları kaydetti: 

“İlke ve standartları olmayan, neyi, ne vakit, nasıl ve kimin tarafından yapılacağının belirlenmediği bir idare anlayışının başarılı olması mümkün değil. ‘Ben federasyon lideriyim, her şeye ben karar veririm, her şeyi ben bilirimle’ yola çıkan anlayış lakin kendi anlayışı kadar başarılı olur. Yalnızca kendi bilgisi kadar başarılı olur. Bu muvaffakiyet da daima olmaz. Daima yapılan yanılgılar zincirine dönüşür. Paydaşlarımızla prensip ve standartlarımızı ortaklaşa belirleyeceğiz.”

Antrenörlerin eğitimine kıymet vereceklerini söyleyen Tural, performans tenisi için ulusal bir model ve kimlik oluşturacaklarını lisana getirdi. 

Yatırım önceliklerinin sportmen olacağını belirten Tural, devlete yük olmadan sponsorlarla performans tenisini aşikâr bir noktaya getirecek modeli oluşturacaklarını anlattı.

Osman Tural’ın takımında yer alan eski ulusal atletler İpek Şenoğlu ve Haluk Akkoyun ise tenisin içinden geldiklerini, Türk tenisinin başarılı olması için ellerinden geleni yapacaklarını tabir etti.