Vitamin eksikliği olmayanlar korona virüsü daha çabuk atlatıyor

DÜ’de vazifeli diyetisyen Fatih Aslan:

“Yaşı ilerlemesine karşın korona virüsü atlatanlar, vaktinde gereğince vitamin alanlardır”

DİYARBAKIR – Dicle Üniversitesinde misyonlu diyetisyen Fatih Aslan, korona virüse yakalananların ve atlatanların beslenmeleri konusunda ihtarlarda bulunarak, “Kişi düzgün bir halde mineral ve vitamin almışsa, D vitamini, kalsiyum, çinko, selenyum eksikliği yoksa korona virüs hastalığı süreci neredeyse yarı yarıya kısalıyor” dedi.

Korona virüs yayılmasında pik süreci devam ederken, kimi hastalar meskeninde, bazıları de durumlarına nazaran hastanede tedavilerine devam ediyor. Bu süreçte çok genç hastalar hayatını kaybederken, kimi hastalar yaşları ilerlemesine ve kronik rahatsızlığı olmasına karşın korona virüsü atlatıyor. Dicle Üniversitesinde vazifeli diyetisyen Fatih Aslan, yaş ilerlemesine karşın hastalığı atlatanların vaktinde kâfi vitamin aldıklarını, kâfi ve istikrarlı beslenildiği taktide hem korona virüs hem de başka hastalıkları atlama sürecinin yarıya yarıya düştüğünü kaydetti.

“Vücut tartısının yüzde 3’ü kadar sıvı tüketilmeli”

Zayıf bağışıklık, kronik rahatsızlık, beslenme eksikliği ve gerilimin insanı etkileyen hastalık çarpanları olduğunu aktaran Aslan, “Yetersiz sıvı tüketmemiz, günde en az kilogram başına, daha doğrusu beden tartısının yüzde 3 kadar bir sıvı alınması gerekiyor. Yani 100 kilogram olan bir kişi 3 litre su. 70 kilogram olan bir kişi ülkü kilosuna nazaran 2,1 litre sıvı alması lazım. Bu, bağışıklığımızı güçlendirecek en kıymetli sıkıntılardan biri sıvı alımımızdır. Sistemli bir uyku, günde 7-8 saat bu bağışıklığımızı güçlü meblağ. Bağışıklığımızı güçlü tuttuğu için de gerilime karşı bizi güçlü tutuyor. Kilo sorunu varsa kilo randımanında yardımcı olur. Kronik kalp hastalıkları, diyabet hastaları uykusuna katiyen dikkat etmesi lazım. Beslenme konusunda ise günde en az 5 porsiyon zerzevat, meyve tüketmeleri gerekiyor. 2 porsiyon zerzevat yemeği, 3 porsiyon meyve tüketirlerse bu içerdiği vitamin ve mineraller açısından beden bağışıklığını güçlü meblağ. Korona ve öteki hastalıklara karşı bizi korur. Bağırsak floramızı iyi tutmamız lazım. Bağışıklığı en güçlü tutan bunlardır aslında. Bağırsak florası dediğimiz binlerce bakteri var. Hücre sayımızdan daha da fazla bakteri var. Bunlar fermenter eserler dediğimiz süt, yoğurt, turşu bunlarla besleyeceğiz. Bunlarla beslendiğimizde beden güçlü kılar kendini. Aslında bunlar ikinci beynimizdir. Şayet bağırsaklarımızda bir rahatsızlık varsa bağışıklığımız zayıflar. Koronaya dirençsiz hale geliriz ve küçük bir koronaya maruz kaldığımızda çabucak beden direnci zayıflar ve hastalık gün sayımız artar. ya da hastayken iyileşme süremiz uzar. Kişi düzgün bir halde mineral ve vitamin almışsa, D vitamini, kalsiyum, çinko, selenyum eksikliği yoksa korona virüs hastalığı süreci neredeyse yarı yarıya kısalıyor. 2 hafta hastanede kalması gerekirken, bunu 4-5 güne çekebiliyoruz” diye konuştu.

“Koronaya yakalananlarda vitamin eksikliği görülüyor”

Koronaya yakalanan klinik hastalarının birçoklarında D vitamini, selenyum, çinko eksikliği görüldüğünü aktaran diyetisyen Aslan, “D vitamini lakin yazın direkt alabiliyoruz. Besin yoluyla lakin yüzde 10’nunu alabiliyoruz. Günlük 15 dakika, 20 dakika güneşe çıkmamız gerekiyor. Kâfi ve istikrarlı beslendiği için yaşı ilerlemiş olsa, kronik rahatsızlığı dahi olsa en azından hafif bir formda atlatmasına yardımcı olur. Yaşı ilerlemesine karşın korona virüsü atlatanlar, vaktinde gereğince vitamin alanlardır. Koronayı taburcu olup meskende geçirmeye çalışanlar, gerilimi azaltıp hastaneden taburcu olanların genelde bol proteinli beslenmesini istiyoruz. 70 kilogram bir kişinin ortalama 75-80 gram protein alacak formda beslenmesi gerekiyor. Yumurta, süt, ayran peynir, kuru baklagil yemekleri bunlar protein bakımından bizim varlıklı ürünlerimizdir. Kâfi ve istikrarlı beslendikleri takdirde korona sürecini çok çabuk, daha rahat bir formda atlatırlar. Yatakta geçirilen gün sayısı azalır” halinde konuştu.