İşe gidip gelirken, ofiste çalışırken, ders yaparken yahut konutta dinlenmek üzere günlük hayatta birçok aktivitemizi oturarak gerçekleştiriyoruz. O denli ki İngiltere‘de yapılan bir çalışma yetişkinlerin günde ortalama 9,5 saat hareketsiz kaldığını ortaya çıkardı. Bu durum Tip 2 diyabet, kalp rahatsızlıkları, kas ve iskelet sistemi üzere birçok sıhhat problemlerini da beraberinde getiriyor. Lakin, insan bedeni dik duracak biçimdedir. O yüzden harekete dayalı olarak ayakta kalmak ise kalp ve kardiyovasküler sistemlerin daha tesirli çalışmasını sağlarken birebir vakitte bağışıklık sisteminin kıymetli bir kısmını oluşturan bağırsaklarında verimli olmasına katkı sağlıyor.

Omurganın Doğal Eğrilikleri Korunması Gerekiyor

Omurgalarımızın doğuştan fizyolojik eğrileri olduğunu lisana getiren Romatem Fizikî Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Yaşar Kutlu, “Oturduğumuz sandalyeden baktığımız bilgisayara kadar birçok etken bu durumu etkileyebilir. O yüzden bel ve boynun doğal eğriliklerini destekleyici halde oturmalıyız. Bizler olağan oturuş konumunda sandalyeye tüber emekçi dediğimiz kemik çıkıntılarımız ile temas ederiz, kuyruk sokumu kemiğimiz temas etmez. Fakat uzun mühlet oturma yada bacak bacak üstüne atma , bağdaş kurma üzere yanlış durumlarda ise kuyruk sokumu kemiği baskı altında kalır. Bu durumda pelvic taban dediğimiz kas ve fasya katmanlarını gerer , onlarda bel sırt boyun kaslarını gerip bel sırt boyun ve baş ağrılarına sebep olabilir. Bu yüzden iş yerinde ağrıyan başımızın nedeni bile yanlış oturmaktan ya da hareketsiz kalmadan kaynaklı olabilir .Belimize ne kadar az baskı oluşursa o kadar hakikat oturma konumundayız. Günümüzün büyük kısmını çalışarak geçiriyoruz. Bu esnada çok dikkat etmemiz gerekiyor. Sandalyede yanlışsız olmayan oturuş biçimi ise kan ve güç dolanımı yavaşlatır, bağırsakların çalışmasını yavaşlatır. Aslında çok suçsuz olarak gördüğümüz oturmanın yanlış bir hal alması ziyanları daha da çok arttırıyor” dedi.

Hakikat Oturuş Nasıl Olmalı?

Kutlu kelamlarına şöyle devam etti:”Uzun müddet oturma, makûs duruş bedenin doğal işleyişini büyük oranda bozabilir. Otururken de birtakım noktalara dikkat etmek gerekiyor. Örneğin; hiçbir vakit unutmamız gereken mevzu dik oturmalıyız. Sırtınızın sandalyeyle rahatça buluşmadığı yerler varsa, bilhassa sırtın alt bölgesinde bir sırtlık yahut minder kullanmalıyız. Gerekirse boynumuzda desteklenmeli. Dirseklerimizi yanlarda tutarak kollarda bir L hali oluşturmalıyız. Dizlerimizin gerisi ile sandalye ortasında küçük bir boşluk sağlamalıyız birebir vakitte baldırımıza baskı oluşmaması için ayaklarımız yere tam basmalı. Çalışırken ekran bakma uzaklığı 50 – 70 cm. ortasında olmalıdır. Telefon, bilgisayar ya da televizyon karşısında sırtınızı kamburlaştıran, boynunuzu düzleştiren bir açı oluşmaması gerekiyor. Burada şuna dikkat etmeliyiz ekranın en üst kısmı göz hizasında olmalı. Bükük bir formda, ayakları sarkan yahut düzgün olmayan, sırtı tam olarak desteklemeyen bir monitöre, telefon ekranına yahut evraka bakarken boynu uzun müddet geren ve dizleri, ayak bileklerini çapraz biçimde olan oturma stillerinden ise kaçınılması gerekiyor.”

Kaynak: Bültenler

Haberler.com