Antalya’da yaşayan Nazlı Yılmaz‘ın, eşi Salih Yılmaz ile kuru temizleme işi yaptığı sırada ortamdaki sıcak hava, deterjan ve kumaş tozları nedeniyle yüzünde alerji oluşmaya başladı. Hekimlerin tavsiyesi üzerine birçok ilaç desteği alan Nazlı Yılmaz, olumlu sonuç alamayınca bitkisel tedavi arayışına girdi.
7 BİN 500 ESER YETİŞTİRİYOR
Antik Mısır’da ‘ölümsüzlük bitkisi’ olarak bilinen aleo vera bitkisiyle tanışan Yılmaz, bitkinin metabolizmayı hızlandırdığını, sindirim sistemini iyileştirdiğini ve cilt hastalıklarına iyi geldiğini öğrendi. Aleo veranın içindeki jeli yüzüne sürerek alerjilerinden kurtulan Nazlı Yılmaz, bitkinin öteki insanlara da yarar sağlayacağı kanısıyla 2017 yılında açık alanda aleo vera yetiştirmeye başladı. Soğuk ve yağışlı hava nedeniyle birinci denemesinde birçok eseri telef olan Yılmaz, maksadından vazgeçmedi ve bir sera kiralayarak aleo vera üretmeye başladı. Şu an 3 farklı serada 7 bin 500 eser yetiştiren Nazlı Yılmaz, aleo veradan jel ve sabun üretimine başladı. Birçok kozmetik firmasının dikkatini çekerek aleo vera jel ve yaprak satışı yapan Yılmaz’ın şimdiki hayali ise kendi kozmetik markasını yaratmak.
3 SERASI VAR
10 yıl kuru temizlemecilik yaptığını anlatan Nazlı Yılmaz, cildindeki alerjiler nedeniyle çok sayıda araştırma yaptığını belirterek, aleo veranın cilde çok yararlı olduğunu öğrendiğini aktardı. Aleo veranın içindeki jeli yüzüne uyguladıktan sonra cildine önemli yarar sağladığını anlatan Yılmaz, “Neden öbür beşerler da aleo veradan faydalanmasın diye eşimle bir arada aleo vera yetiştiriciliğine başladık. 2017 yılında birinci seramızın ekimini yaptık. Şu an 3 seramızda toplam 7 bin 500 eserimiz var” dedi.
“TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINA GÖNDERİYORUZ”
Aleo veranın, antibakteriyel özelliğiyle yara iyileştirici tesire sahip olduğunu belirten Nazlı Yılmaz, “Cilde çok yararlı. Bağırsak problemlerini gideriyor. Sindirime faydalı. Hamilelikte oluşan karın çatlaklarına çok iyi geliyor. İlerde kendi kozmetik eserlerimizi de üretmek istiyoruz. Hasat ettiğimiz aleo vera eserlerimizden sabun üretiyoruz. Diktikten sonra 3 yıl bekleyip o denli hasat ediyorsunuz. Kozmetik firmalarına jel olarak gönderiyoruz. Dikim yapmak isteyenlere fide satışı yapıp, Türkiye‘nin dört bir yanına kargoyla jel ve yaprak gönderiyoruz. Yurt dışına açılmayı düşünüyoruz” diye konuştu.
“BAKANLIĞA KAYITLI BİRİNCİ ALEO VERA YETİŞTİRİCİSİYİZ”
Salih Yılmaz ise eşinin aracılığıyla aleo verayla tanıştığını ve yetiştiriciliğine başladıklarını aktardı. Yılmaz, “Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı’na kayıtlı birinci aleo vera yetiştiricisi biziz. Tıbbi ve aromatik bitkiler sınıfında birinci kaydı biz oluşturduk. Eski Mısır devrinden beri kullanılan bir bitki. Ölümsüzlük bitkisi olarak da anılıyor. Daha çok kozmetik, ilaç, içecek ve dokumacılık sanayiinde kullanılıyor” diye konuştu.
YURT DIŞINDAN 250 TON ALEO VERA İTHAL EDİLİYOR
Aleo vera jelinin Türkiye’de ithal edildiğini belirten Salih Yılmaz, “Yıllık ortalama 250 ton civarında ithal ediliyor. Kilogram bazında çok yüksek sayılara ithal ediliyor. Biz burada aleo vera yetiştirerek, ithal zincirini kırıp Türkiye’ye yerli ve ulusal bir jel üretme niyetindeyiz. Şu an hasat edip, sabun üretmeye başladık. Yakında aleo vera sabunlarını piyasaya sunacağız. Kozmetik eserler imal etmeyi düşünüyoruz. İnşallah kısa müddette bunları hayata geçireceğiz” dedi.
“YURT DIŞINDAN TALEP VAR”
Toprakla ilgilenmeye başladıklarından beri hayatlarında her şeyin değiştiğini belirten Yılmaz, “Uyku kalitemiz arttı, sevecen bir insan olduk. Türk tarımına da iyi tarafta katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. Biz çiftçi değil, girişimciyiz. Bu bitki ilaç ve gübre istemiyor. Yalnızca güneş ve su istiyor. Suyu da çok az alıyor. Lakin özünde her şeye yararı olan, dünyada radyasyon yanıklarına iyi gelen yegane bitkidir. Türkiye’de ismi ‘sarısabır’ olarak geçiyor. Nedeni ise birinci dikimden itibaren içerisindeki jelin kaliteli olabilmesi için 3 yıl beklemeniz gerekiyor. Sabırlı olup bekledik. Şu an hasada başladık. Âlâ şeyler olacağına inanıyorum. Yurt dışından da jel ve yaprak olarak önemli talepler var. Birinci önceliğimiz ülkemizin muhtaçlığını karşılamak sonrasında Allah müsaade verirse yurt dışına açılmayı düşünüyoruz” dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Aslı DURAN
Haberler.com
