Gaziantep’in Oğuzeli ilçesine bağlı kırsal Yeşildere Mahallesi’nde sıhhat sorunları nedeniyle eşi iş yapamaz hale gelen 4 çocuk annesi bayan, ailenin geçimini üstlendi, 12 bayana da istihdam sağladı.

Yaklaşık 4 yıl evvel eşinin sıhhat sıkıntıları nedeniyle nakliyecilik işini bırakmak zorunda kalmasının akabinde ailesinin geçimini sağlamak için kolları sıvayan Nurgül Işık Çelebi, Gaziantep Kent Kurulu Bayan Meclisi tarafından kurulan Doğal Hayat Pazarı’na yaptığı yöresel yemek ve köy ekmeğiyle katıldı.

Ekmeğinin çok beğenilmesi üzerine kendisini bu istikamette ilerleten 4 çocuk annesi bayan, kısa müddette işleri büyüterek, köydeki 12 bayana da iş imkanı sağladı.

Ekmek yapmaya evvel annesi ve kızıyla başladığını anlatan Çelebi, “10 kilogram unla yaptığımız ekmekten vatandaşlar çok şad kaldı. Sonra bir torbaya 25 kilograma döndü. Üç şahısla başladığımız köy ekmeği, 12 çalışanı olan günlük 1500 üretim yapabilen ve Gaziantep geneline dağıtılan iş yeri haline geldi.” dedi.

Çocukluğundan beri iş kurma hayalinin olduğunu belirten Çelebi, şöyle devam eti:

“Bir arayış içerisindeydim, ne aradığımı bilmiyordum. Halbuki çalışmayı arıyormuşum. Çalışmaya başladıktan sonra daha dincim, daha sağlıklıyım. Etrafıma verimli olmak beni ayrıyeten çok memnun ediyor. Buradaki bayanların hayat hikayelerini dinlemek. Fatma hanım var mesela mutfak tezgahı yokmuş, tezgahı aldıktan sonra çocuk üzere sevindiğini anlattı. Mutfak dolabı olmayan bir arkadaşımız dolabını yaptırdı. His hanım traktör aldı, paketçimiz Aysel hanım gardırop aldı. Biri çocuğunu okutuyor farklı farklı hayat kıssası hikayesi var. Burada bilhassa kardeşlik ruhu ve kuvvetli bağımız var.”

Çelebi, hayalini hayata geçirmenin memnunluğunu yaşadığını aktararak, iş yerinin çalışanlara güya rehabilitasyon alanı üzere geldiğini, çalışanlarının tebessümle kızının okul taksitini ödemesini, oğluna bilgisayar, eşine kazak, ayakkabı aldığı söylemesinin kendisini farklı bir keyifli ettiğini söyledi.

“Dünyaya açılmak istiyorum”

“Bunlar benim planlarım ve olacak. Sadece Türkiye’ye değil şifa köy ekmeğinin dünyaya açılmasını istiyorum. Hem ülkem adıma, hem köyüm ismine, hem kendim için, üreten bir bayan olarak katkıda bulunmak istiyorum. Üstüne basa basa söylüyorum, tüketen bir insan değil üreten bir insan olmanın hazzı farklı bir his. Ülkeye katkıda bulunmak, işin büyümesi farklı beşerlerle tanışmak çok değerli. Un alıyorum, uncu kazanıyor, buğday alıyorum, buğdaycı kazanıyor. Mesela buradaki bayanlar eşya alıyor, dolap alıyor, beyaz eşyacı kazanıyor. Üretmek bana iyi geliyor. Her sabah işyerine geçtiğimde güya birinci günkü heyecanı duyuyorum.”

“Ayaklarımın üzerinde duruyorum”

Çalışanlardan Ayşe Bakır ise 8 ay evvel yalnızca mesken bayanı olduğunu anlatarak, “Şimdi hem konut hanımı hem de kendi ayakları üzerinden duran çalışan bir bayanım. Gelişen Türkiye’de ben de gücümü gösteriyorum. Ayaklarım üzerinde durmak, eşimin ardında sağlam bir duvar üzere durmak çok hoş. Çalışıp üretiyoruz. Bu türlü yerlerin artmasını çok isterim. Zira ülkemizin çalışan bayanı benimsemesi çok kıymetli. Çocuklarımız çalışan bayanın gücünü gördükçe bu bütün dünyaya bütün ülkeye yayılır. Bu bir tohumdur, tohumlar ağaca, ağaçlar ormana dönüşür. ve bayana yönelik şiddet de önyargı da azalır.” değerlendirmesinde bulundu.

Nilgün Taşdemir ise ailesine takviye olduğu için çok mutluğu olduğunu tabir etti.

Lütfiye Yazgan da eşinin vefat ettiğini ailesinin geçimini sağladığını ve çalışmanın çok hoş olduğunu belirterek, “Şimdi çocuğumun istediğini alıyorum, elbise lazım olunca alıyorsun, yiyecek bitince alıyorsun, çocuk harçlık istediğinde veriyorsun fakat çalışmazsan bunları yapamazsın. Herkese çalışmayı tavsiye ederim.” diye konuştu.

Zühal Açıkgöz de aile bütçesine katkı sağladıklarını ve kendilerine istediklerini alabilmenin memnunluğunu yaşadığını kaydetti.

Kaynak: Anadolu Ajansı / İsimsiz Günebakan

Haberler.com