Yalova Sıhhat Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklarla Gayret Ünitesi yöneticisi Dr. Derya Kılıç Özyılmaz ve Yalova Devlet Hastanesinde vazifeli Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ramazan Han, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde tanıklık ettikleri hadiseleri anlattı.

Kentte mart ayından bu yana salgınla çabada uyum misyonunu yürüten dahiliye uzmanı Dr. Özyılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sıhhat Bakanlığının talimatlarının uygulanması ve alınan numunelerin sonuçlandırılmasının yanı sıra Hıfzıssıhha Kurulunca alınan kararlar, filyasyon çalışmaları ve hastaların ilaçlarının takiplerinden sorumlu olduklarını söyledi.

Özyılmaz, sıhhat işçisinin salgının başlamasının akabinde çok büyük bir fedakarlık ve özveriyle, canla başla gayret ettiğini vurguladı.

Sıhhat hizmetlerinin tüm kademelerinde çalışan herkesin efor gösterdiğini lisana getiren Özyılmaz, “Bu kadar çabalarken insanların ihtarlara uymaması, rahat davranması bizi nitekim çok üzüyor hatta bazen emeklerimiz boşa gidiyor diye bir hüzne de kapılıyoruz. Hastanede nefes alamayan, ağır bakımda can çekişen hastaları gördükçe kurallara uymayanlara daha çok reaksiyon gösteriyoruz.” dedi.

Özyılmaz, ekranlarda maske, ara ve hijyen kurallarını ihlal edenlerin imgelerini izlediğinde çok üzüldüğünü ve ağır bakımda bu nedenlerle tedavi olanları hatırladığını belirtti.

Önlemlere uymamakta ısrar edilmesine mana veremediğini anlatan Özyılmaz, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“O gördüğümüz imajlardaki kurallara uymayan beşerler olmasa tahminen de salgını çok daha az düzeylere indirmiştik. Şu anda hastanelerimizde yatan hastalarımızın neredeyse yüzde 100’ü kurallara uymadığı için yahut kurallara uymayan yakınının bulaştırması nedeniyle bu durumda. Yani o yataklarda yatanlara ya ailesinden kurallara uymayan biri neden oluyor ya da kurallara uymadığı için kendisini bu duruma getiriyor. Şayet hepimiz topyekun kurallara uyarsak hem kendimizi, sevdiklerimizi hem de toplumda yaşayan herkesi korumuş olacağız. Kurallara uymayanlar yüzünden salgın kar topu üzere her gün birilerine bulaştırılmasıyla büyüyüp gidiyor, önünü almak mümkün olmuyor.”

Dr. Derya Kılıç Özyılmaz, salgına yakalananları meskenlerinde takip ettiği sırada hastaların pişmanlıklarına çok şahit olduğunu lisana getirdi.

Mesken ziyaretlerinde, hastaların kurallara riayet etmediklerini görünce ıstırap yaşadıklarına değinen Özyılmaz, “Her gün yapılan ihtarları önemsemediği için salgına yakalanmalarını anlayamıyoruz zira bu kurallara uyulmamasının sonucunu tekraren her yerde görüyorlar. Konutlarında izolasyona alınan hastalarla görüştüğümüzde, kurallara uymadıkları için pişmanlıklarını tabir ediyorlar ancak son pişmanlık yarar etmiyor. Pişman olmamak için evvelden tedbirlerimizi almamız gerekiyor.” diye konuştu.

Özyılmaz, nisan ayında filyasyon çalışması yaparken virüsün kendisine de bulaştığını belirtti. Hastalığın kendisinde çok ağır seyretmediğini anlatan Özyılmaz, şunları kaydetti:

“Kas ve göğüs ağrıları, nefes darlığıyla atlattım ancak her gün ‘Acaba birine bulaştırmış olabilir miyim, birinin ziyan görmesine neden olmuş olabilir miyim?’ diye çok endişelendim. Tüm tedbirleri almamıza, maske takmamıza, ara kuralına uymamıza karşın her gün o psikolojiyi yaşadım. Aslında aldığımız her tedbir yalnızca kendimizi değil, sevdiklerimizi, toplumda yaşayan herkesi muhafazaya yönelik. O yüzden biz bunu çok önemsiyoruz ve bütün halkımızın da maske, aralık ve hijyen kurallarına uymasını istiyoruz.”

“Son ağlayış çok bir şey tabir etmiyor”

Hem kendileri hem de bu hastalıktan ötürü yatanlar için düşünceli bir ortam olduğunu lisana getiren Han, şunları söyledi:

“Hiçbir hastanın burada olmak isteyeceğini zannetmiyorum. Biz birçok hastanın tedbirsizlik yüzünden burada olmanın pişmanlığını görüyoruz. Bilhassa aile fertlerinden birinin dışarıdan aldığı virüsü öbür aile fertlerine bulaştırdığına çok fazla şahit oluyoruz. Pandeminin başında 50’li yaşlarda bir çiftimiz vardı. Muhtemelen kocası, bayana bulaştırmıştı. Buradaki serviste tedavi olurken bayan kötüleşince ağır bakıma almak zorunda kaldık. Maalesef hastamızı kaybettik. Eşini kaybeden hastamızın pişmanlık içinde büyük bir yıkım yaşadığını gördük. Onun bu hissini bir ölçü biz de yaşamak zorunda kaldık. Ayrıyeten hastamız çok sevdiği eşinin cenazesine katılamadı, rastgele bir görevini yerine getiremedi. Bu son derece trajik bir şey. Onun burada tedavi olurken pişmanlığını yakından yaşadık. Son derece berbat bir şey. Kimsenin bunu yaşamasını istemeyiz. Burada sizin dikkatsizliğiniz yalnızca sizi alakadar etmiyor. Sizin dikkatsizliğiniz en sevdiğiniz insan başta olmak üzere tanıyıp tanımadığınız birçok insanın hastalığı kapmasına, burada olmasına neden olacaksınız.”

Vatandaşlardan hastalığa yakalanmamaları için ellerinden geleni yapmalarını isteyen Dr. Han, maske, ara ve hijyen kuralının kıymetini hatırlattı.

Hastanede kahır yaşamamak için ihtimam gösterilmesi gerektiğini anlatan Han, “Lütfen bu badireyi, baştan önlem alarak engelleyelim. ‘Ben getirdim, aileme ben bulaştırdım’ diyen çok hasta gördüm hatta ağlayan hastalar gördüm ancak son ağlayış çok bir şey söz etmiyor.” tabirlerini kullandı.

Kaynak: Anadolu Ajansı / Sıtkı Yıldız

Haberler.com