Kadim payitahtta ecdat yadigarına ve İslam alimine büyük saygısızlık

Kadim payitahtta ecdat yadigarına ve İslam alimine büyük saygısızlık

Pir Şücaeddin Karamani Camii ve mezarı ilgisizlik kurbanı oldu

Vatandaşlar reaksiyon gösterdi: “Bu imaj Edirne‘ye yakışmıyor”

“En ufak bir dokunuşta mezar çökecek üzere duruyor

“Yazık günah, burası çöplüğe dönmüş”

EDİRNE – Sultan İkinci Murad Han tarafından mescidi yaptırılan sonrasında Yasal Sultan Süleyman tarafından mescidi mescide çevrilen ve dergahı yaptırılan Anadolu velilerinden olan ve kabri Edirne’de bulunan Pir Şücaeddin Karamani Hazretleri Camii kalıntıları çöplüğe dönerken, kabrinin mezarı da yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya.

Edirne’nin Kaleiçi semtinde özel bir şahsa ilişkin mülk içerisinde bulunan Pir Şücaeddin Karamani Camii ve mezarının bulunduğu alan 2014 yılında Edirne Valiliği tarafından kamulaştırılarak, Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından kelam konusu alanda çalışma başlatılmıştı.

Ecdat yadigarına sahip çıkılmıyor

Edirne’ye geldiği vakit Sultan İkinci Murad Han tarafından yaptırılan mescidini, Yasal Sultan Süleyman Han’ın padişahlığı periyodunda büyültüp cami haline getirdiği ve günümüze yalnızca minaresinin ulaştığı Pir Şücaeddin Karamani Hazretleri Camii ve kabri adeta ilgisizlik kurbanı oldu.

Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından 2014 yılında yapılan hafriyat çalışmaları sonrası kelam konusu cami ve dergahın yine ihyasının yapılacağı duyurulmuştu. Fakat yaklaşık 7 yıl evvel birinci kazmanın vurulduğu cami alanı adeta çöplüğe dönerken, Pir Şücaeddin Karamani Hazretleri’nin kabrinin bulunduğu mezar da çökme ve yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya.

“Şeyh Şücaeddin Karamani Osmanlı periyodunun kıymetli İslam alimlerindendir”

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Behlül Kısaboyun, “Uzun vakittir Edirne’de yaşıyorum. Arkadaşlarla Edirne’de orta sıra tarihi kıymetlerimizi ziyaret emelli seyahatler düzenliyoruz. Pir Şücaeddin Karamani Hazretleri’ni uzun vakittir ziyaret ediyoruz. Hasan Sezai Hazretleri olsun, Pir Şücaeddin Karamani Hazretleri olsun Osmanlı Devri’nde yaşamış İslam alimlerindendir” dedi.

“Bu manzara bizi üzüyor, Edirne’ye yakışmıyor”

Bursa’nın, İstanbul’un, Edirne’nin Osmanlı’ya başşehirlik yapan kentler olduğunu hatırlatan Kısaboyun, “Şeyh Şücaeddin Karamani Hazretlerinin kabrinin burada bu formda atıl halde olması gelen ziyaretçilere, başşehirlik yapmış Edirne’mize yakışmıyor. 2014 yılında çalışmalar yapıldığını gördük, ancak çalışmalar sonucunda caminin önündeki mermerlerin gün yüzüne çıktığını gördük. Ancak etrafının pahasının korunmadığının farkına vardık. Türbenin durumu ortada, başka tarafının toprağı kazılmış vakitle göçeceğini düşünüyoruz. Pir Şücaeddin Karamani Hazretlerinin bu formda viran bırakılması nitekim bizi üzüyor. Edirne’ye, başşehir kentimize yakışmıyor” diye konuştu.

“Çevre düzenlemesinin bir an evvel yapılmasını istiyoruz”

Kısaboyun, “İnsanların gelip buraya çöp atması, tarihi kıymetlerimize ehemmiyet vermediğini gösteriyor. Buradan devlet büyüklerimize sesleniyorum. Bir Müslüman olarak bu tarihi kıymetlerimize bu durum hiç yakışmıyor. Görüyorsunuz ki çöpler atılıyor, atıl durumda, etraf düzenlemesi olarak zati bir şey yapılmamış. En azından burasının bir etraf düzenlemesi yapılarak, tarihi kıymetlerimize katılmasını istiyorum” biçiminde konuştu.

“Yazık günah en ufak bir dokunuşta mezar çökecek üzere duruyor”

Mahallede esnaflık yapan Fırat Oğuz da, “Burası çöplüğe dönmüş. Mezarın gerisi aslında boşluk, yazık günah en ufak bir dokunuşta mezar çökecek üzere duruyor. Yetkililerden biz en azından bu duruma bir tahlil bekliyoruz. ya çöpler toplansın ya burası doldurulsun. Yazık günah, beşerler buraya geliyor, dua ediyor. Kent dışından gelen vatandaşlarımızda bu imajdan rahatsız oluyor. Gelip de şikayet edenler var, ‘buraya yeteri kadar takviye verilmiyor mu? Yetkililer ilgilenmiyor mu? Kazılmış bırakılmış, mezar çöktü çökecek’ diye şikayet edenler var. Yani kazıldı, bu formda bırakıldı. Yıllardır da bu formda duruyor” dedi.

“Bu formda bırakılmasına bizimde gönlümüz razı değil”

Oğuz, “Türbenin hali de belirli. Art tarafı yıkıldı, yıkılacak. Gerisinde tutan yalnızca bir kol ağaç var. O bir kol ağacı çekerseniz tam türbe aşağıya inecek üzere duruyor. Yani yazık günah, bu Osmanlı vaktinde kalma bir türbemiz aslında. Tarihine de biz baktık. Hatırı sayılır bir türbelerimizden. Yazık günah yani biz bu halde bırakılmasına bizimde gönlümüz razı değil” dedi.

“5-6 sene evvel kazdılar, bu vaziyette duruyor”

Mahalle sakinlerinden Mümin Tütün de, Pir Şücaeddin Karamani Hazretleri’nin şu anki mezar halinin 35-40 sene evvel yapıldığını anlatarak, “Sadece bir mezar tümsek, bir tane taş ve etrafında da incir ağaçları vardı. Burasını geldiler kazdılar, ettiler bu türlü bıraktılar. Nereden baksanız 5-6 sene vardır, bu halde duruyor” formunda konuştu.

Mahalle sakinleri hizmetlerin yetersizliğinden şikayetçi

Mahalle sakinlerinden Halime Tütün ise mahallerinde öbür külfetlerin da olduğuna değinerek, “Biz burada göl içlerinde yaşadık. Ot içlerinde yaşadık. Mahallemize bir kaldırım bile yapmadılar. Yağmur yağınca buralar su doluyor, meskenin gerilerine sular giriyor. Şikayetçiyiz yani biz bu mahallede. Fakat kimse bize bakmıyor. Ben buraya geldim geleli sıkıntı görüyorum” diye konuştu.

Pir Şücaeddin Karamani (Şücaeddin-i Karamani) Kimdir?

Anadolu velilerinden. İsmi, Şücaeddin’dir. Aslen Aksaraylı olup, Karamani nisbetiyle meşhür olmuştur. Doğum ve vefat tarihleri bilinmemekle birlikte, Çelebi Sultan Mehmed Han ve İkinci Murad Han vakitlerinde yaşadığı bilinmektedir. Edirne’de vefat etti ve bu kentte Debbağlar Mahallesindeki mescidi ve dergahının bulunduğu yerde defnedildi.

Vaktinin büyük velisi Pir Hamid-i Aksarayı Veli hazretlerinin (Somuncu Baba’nın), sohbetinde bulunup, ondan akli ve nakli ilimleri tahsil etti ve feyz aldı. Yüksek derecelere kavuştuktan sonra, Edirne’de talebe yetiştirip, Allahü tealanın şanlı dinini ve Peygamber Efendimiz’in hoş ahlakını anlatmakla meşgül oldu.