Volkan Demirel’in eşi Zeynep Sever Demirel, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla isminden kelam ettirmeye devam ediyor. Zeynep Demirel, bu tatil pozlarıyla gündeme geldi.

Şimdilerde TRT1 ekranlarında yayınlanan ‘Seksenler’ dizisinde rol alan ünlü isim, Antalya’ya gitti. Tatilin tadını çıkaran iki çocuk annesi Demirel, sıcak havayı fırsat bilerek soluğu plajda aldı.

ANTALYA TATİLİNDE
Kasım ayında denize giren tescilli hoş, düzgün fiziği ile dikkat çekti. Deniz keyfi yapan ünlü isim, bikiniyle güneşlendiği sırada çektirdiği fotoğrafı Instagram hesabından paylaşmayı ihmal etmedi.

32 yaşındaki hoş oyuncunun paylaşımına kısa müddette binlerce beğeni ve yorum geldi.

YEŞİLÇAM KONSEPTLİ DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ
Öte yandan Demirel, geçtiğimiz haftalarda 40 yaşına basan eşi Volkan Demirel için Yeşilçam konseptli bir parti düzenlemişti. Davetlilerin de o devir kıyafetlerini giyerek katıldığı partide, renkli anlar yaşanmıştı. Çift ve arkadaşları, çektiği fotoğraf ve görüntüleri toplumsal medya hesaplarından paylaşmıştı.

Zeynep Sever Demirel, 2010 yılında nikah masasına oturduğu ve iki çocuğunun babası olan eşi için duygusal bir ileti yayınlamıştı. Denizde öpüştükleri bir fotoğrafı paylaşan 2009 Belçika Hoşu, hislerini şu cümlelerle tabir etti:

“Klasik bir aşk kıssası değildi, kimse çarpışmadı, düşen kitaplarımı toplamadın. Bir arkadaş ortamında birinci görüş, toplumsal medyadan ekleme (aslında tam bir çağdaş vakit aşk kıssası sayılabilir bu noktada) uzun müddet konuşmama, yaklaşık bir yıl sonra benim 18’den 19’a girdiğim günün bir gün öncesinde birinci buluşma… Müzikte diyor ya “beraber yürüdük biz bu yollarda” diye, biz birlikte “büyüdük” bu yollarda. Yaşayan bilir uzun aralık alakasını, az çektirmedik birbirimize be hey gidi hey. Evleniyorum dediğim vakit Belçikalı arkadaşlarımın yüzündeki şaşkınlığı dün üzere hatırlarım… Lakin vıcık vıcık aşk böcekleri olmadık biz hiç. “

“ÇOCUKLARIMDAN SONRA EN SEVDİĞİM BEŞERSİN SEN”
“Sen bana evlilik yıl dönümlerimizi unutuyorum diye söylenirsin ben de hiç romantik değilsin diye sana. Daima didişiyoruz mesela. Tıpkı anda nasıl oluyor bilmiyorum ama hayatımda beni en hudut eden lakin çocuklarımdan sonra en sevdiğim insan kişisisin sen. Ve sevgilim, biliyorsun seni en iyi ben tanırım. Doğallığını, vicdanını, hem çok sevilmeni hem hiç sevilmemeni sağlayan muvaffakiyet hırsını, doğuştan var olan babalığını, beni birden fazla vakit meczup eden başına buyrukluğunu ancak en çok o pak kalbini…”

“Birbirlerine birinci günkü üzere aşık bir çift değiliz artık (bu noktada şair samimi olmayı seçti yıllar geçse de birbirimize birinci gün ki üzere aşığız diyen çiftleri de pek samimi bulmuyor) Fakat biz seninle birbirine aşktan daha öte daha büyük bir sevgiyle bağlı birer anne babayız. Biz birbirimizin en katı eleştirmeni, biz birbirimizin en büyük destekçisiyiz. En sevgili dostum… Hayat ortağım… Eş olarak seçtiğim…40’lar sana çok yakışacak. İyi ki doğdun ve iyi ki çocuklarımın babası oldun…”