Sanatçı ve kelam muharriri Kubat, Üsküdar Belediyesi‘nin düzenlediği “Nevi Şahsına Münhasır” programına konuk oldu.

Valide Sultan Gemisi’nde gerçekleştirilen ve belediyenin YouTube kanalından yayınlanan söyleşinin moderatörlüğünü sanatçı Ferman Akgül üstlendi.

Kubat, pandemiden evvelki son konserini 13 Mart’ta verdiğini belirterek, “Bütün felaketlerde evvel maalesef sanat susturuluyor. Aslında bunun bir halde devam etmesi lazım. Biz içerik değiştiriyoruz. Yani sanat denince illa cümbüş değil. Meditasyonu da yaparsın, ağıdını da yakarsın. Sanat bir bütündür. Sanatı durdurduğunda hayat da duruyor. Münasebetiyle bir halde devam etmesi gerekiyor. Bu konserden sonra hayat kitlendi. Moraller çöktü. Her şey iptal oldu. Orkestra arkadaşlarımla konuşuyorum, bir iki ay kimse kimseyi görmedi. Umudumuz erken toparlamaktı. Bunu da çözer bugünkü ilim, bilim diye düşündük. Umarım bu sene toparlar. Lakin herhalde bununla yaşamayı öğreneceğiz.” dedi.

Fotoğraf yapmaya başladığını ve bu alanda çok keyifli olduğunu belirten Kubat, “Müzikte şöyle bir şey var, ister istemez ben küçükken Barış Manço, Cem Karaca, Edip Akbayram, Mahsun-i Şerif, Neşet Ertaş dinliyordum. Hepsinden etkilenmişizdir ve bizde bıraktığı izleri, tınıları tahminen harmanlayıp ortaya çıkarmışızdır. Bu böyledir, bir formda usta çırak bağı. Ne dinliyorsan osun, ne yiyorsan osun. Hasebiyle benim de çok fazla ressam arkadaşım var. Mesela Barış Sarıbaş Türkiye’de ve dünyada şu an genç yeteneklerde zikredilen bir isim. Onun fotoğraflarından illa ki etkileniyorum. Etkilenmemek mümkün değil. Onun hocası var, Ekrem Kahraman. Muazzam bir ressam. Bayram Gümüş var, Kamer var, Bazen Ahmet Gümüş Tekin’in atölyesine girerim. Beyza Boynudelik var. Bu beşerlerle çok görüştüğüm için herhalde tesirinde kalıyorum. Ben bir ressam değilim lakin aldım 30-40 tane tuval…” diye konuştu.???????

Kubat, yeni albümünün bitmesine az kaldığını aktararak, “Bir evvelki albüm yalnızca türkü albümüydü. ‘Türküyüz’ albümün ismi. Bu albümde ise yeni besteler olacak. 5 tane yeni, 5 tane de benim çok sevdiğim mahsuni var, eski türkülerden cover yapıp kendimize uyarlayıp yaptığımız. Geniş, kalabalık bir albüm. Bir evvelki Türküyüz albümü epey sakin bir albümdü. Her şeyi yerinde kullandık. Dinginlik de çok hoştu. Fakat seviyoruz biraz bu türlü adrenalini herhalde. Sese nazaran de kıymetlendirmek lazım. Taşıyor sesim kalabalığı. Dingin olunca çok bayabiliyor beni. Bazen o da hoş lakin artık bu albüm baya sert olacak. Kalabalık bir orkestrayla yapacağız.” açıklamasını yaptı.

Orta sıra yeni besteler de yaptığını söyleyen Kubat, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Ben beste yapıyorum ancak sen bana bir beste getiriyorsun, benim yaptığımdan daha iyi bir şey sunuyorsun, o vakit bana fırsat olmuyor. Ben onu okuyayım o vakit diyorum. İlla benim müziğim olsun başında değilim. Yarın tıkansak kenarda duran tahminen on tane eser vardır haydi benden de bir şey olsun dediğim ancak tam içime sinmeyen yerleri var. Mesela Yunus Emre projesi için yaptığım beste çok içime sindi, günahıyla sevabıyla. Hepsi bu türlü olmuyor. Hoş tınılar var ancak benim istediğim şey değil. Yoksa müzik natürel ki hoş. Bir eser olsun, kalsın. O günü, o albümü doldurmak için illa ben yaptım bu da benden olmaması lazım. Gelen bestelere baktığın vakit çok iyi besteler var, bunlar kesinlikle olsun diyorum. O yüzden benim bestelerime yer kalmıyor.”

Yaklaşık 90 dakika süren “Nevi Şahsına Münhasır” programının tamamı YouTube’da izlenebilir.

Kaynak: Anadolu Ajansı / Saadet Firdevs Aparı

Haberler.com