Yavuz Sultan Selim ve Yasal Sultan Süleyman üzere devrinin padişahlarına hizmet eden ve yapıtlarıyla Osmanlı mimarlık sanatının süper yüzyılını inşa eden Mimar Sinan, Osmanlı’ya yüz yıla yakın payitahtlık yapmış Edirne‘deki yapıtlarıyla kente gelenleri selamlıyor.
Edirne’de başta ustalık yapıtı Selimiye Mescidi olmak üzere çarşılar, köprüler ve kervansaraylar inşa eden Mimar Sinan, yapıtlarının ihtişamı ve görkemiyle kentin mimari yapısının temelini oluşturuyor.
Yapıtlarıyla günümüz mimarlarına ışık olan ve kentin simge yapılarını inşa eden Mimar Sinan, Edirne’deki 13 yapıtıyla her vakit hayırla yad ediliyor.
Mimar Sinan’ın yapıtlarından UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Selimiye Mescidi, Ali Paşa Çarşısı, Rüstem Paşa Kervansarayı, Sokullu Mehmet Paşa Hamamı ve kente su temini için inşa ettiği su kemerleri ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
“Ağırnaslı olsa da bir o kadar da Edirneli”
Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk AA muhabirine, Mimarlar ve Mimar Sinan Günü etkinliklerinin, Sinan’ın daha iyi anlatılması ve anlaşılması için değerli olduğunu söyledi.
Sinan’ın kendisini “El fakir-ül hakir Sinan” diye tanımladığını anımsatan Soytürk, onun yapıtlarının Osmanlı’nın ve İslam’ın politik gücünü dışa vuruşunu yansıttığını tabir etti.
Mimar Sinan’ın her ne kadar Ağırnaslı olsa da bir o kadar da Edirneli olduğunu belirten Soytürk, şunları kaydetti:
“Mimar Sinan, Yavuz Sultan Selim, Yasal Sultan Süleyman, Sultan II. Selim ve Sultan III. Murat’ın hizmetinde, Osmanlı’nın süper yüzyılına tanıklık etmiş, imparatorluğun üç kıtaya yayılmış geniş coğrafyasında verdiği yüzlerce eser ile Osmanlı mimarlık sanatının süper yüzyılını inşa etmiş bir dahi, bir bilge kişiliktir.
16. yüzyıldan günümüze kadar gelmeyi başarmış, her biri birer azamet ve zarafet timsali, Osmanlı’nın ve İslam’ın politik gücünün dışa vurumu olan yapıtları ile Türk mimarlık tarihinin vakte ruh üfleyen büyük ismi o. Çağdaşlaşmanın ve günümüz mimarlarının gözünde, dönüp dönüp ‘ders’ diye okunası bir deha kişilik.”
“Selimiye Mescidi’yle Edirne’ye mührünü vurdu”
Soytürk, Mimar Sinan’ın, Türk-İslam mimarisinin en büyük yapıtı olan Selimiye Mescidi’yle Edirne’ye mührünü vurduğunu lisana getirdi.
Edirne’ye gelenlerin birinci selam durduğu yerin Selimiye olduğuna dikkati çeken Soytürk, şöyle devam etti:
“Selimiye Külliyesi’nin inşası sürerken İstanbul’dan diğer bir kentte başından sonuna kadar yaşamamıştır. Hatta çok sevdiği torunu, yüreğinin ince sızısı Fatma’yı bu kentte toprağa vermiş. Derler ki, o derin sızısını Selimiye’deki ‘ters lale’ motifiyle ‘Mühr-ü Sinan’ diye nakşetmiştir.
Selimiye, Osmanlı mimarisinin şahikasıdır. Koca Sinan da bilgeliğinin birikimini burada ispat etmiştir. Sinan’ın Süleymaniye Külliyesi’ndeki türbesinde hazirenin mezar anıtının başucundaki dua penceresi üzerinde hattat Karahisari tarafından yazılan kitabedeki mısrada ‘Gicti bu demde cihandan pir-i Mimaran Sinan’ müellif. Yapıtlarıyla ismini yalnızca ülkemize değil, dünyaya nakşeden bugünün mimarları ve mimar adayları için dehası ve yapıtlarıyla en kıymetli rol model olan baş mimarımızı rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum.”
Sinan’ın yapıtları Mimar Sinan rotasıyla geziliyor
Soytürk, Edirne’ye gelen yerli ve yabancı turistler için Trakya Kalkınma Ajansı’yla birlikte “Mimar Sinan Rotası” hazırlandığını, bu rotayla Sinan’ın yapıtlarının ihtişamının görüldüğünü söz etti.
Rotanın ilgi gördüğünü belirten Soytürk, “Aslında bu rota Mimar Sinan’ın Avrupa yakasından Büyükçekmece’den başlayan yapıtlarını takip ediyor. Son durak Edirne ve baş yapıtı Selimiye. Onun dışında çabucak Sokullu Hamamı, Defterdar Paşa Mescidi, Havsa’daki Sokullu Külliyesi, Yedigöz Su Kemeri üzere yapıtlarından oluşuyor.” dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Gökhan Zobar
Haberler.com
